Efendimizin Sallallahu Aleyhi Vesellemin Ahlâkı

  • 05 Nisan 2015
  • 603 kez görüntülendi.
Efendimizin Sallallahu Aleyhi Vesellemin Ahlâkı
REKLAM ALANI

İnsanlar için güzel ahlak hususunda en büyük rehber, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin ahlakıdır. O, çok azim bir ahlak sahibi idi. Nitekim Allahu Zülcelâl bir ayet-i kerimede: “Sen yüce bir ahlak üzeresin.” (Kalem; 4) buyurarak, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin ahlakını övmüştür.

Bir insanın eşinden daha fazla ahlâkını kim daha iyi bilir. Bazıları Hz. Aişe radıyallahu anha validemizden Allah Resûlünün ahlâkını anlatmasını istediler. Hz. Aişe validemiz ise: “Siz Kur’an-ı Kerim okumuyor musunuz?” diye sordu. “Şüphesiz ki Allah Resulünün ahlâkı Kur’an’dı.” dedi. (Müslim)

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin Peygamberlikten önce ve Peygamber oluşundan sonra olmak üzere yirmi beş yıl boyunca Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin eşi olma konumunda bulunan Hz. Hatice anamız, vahyin yeni başladığı sıralarda onu şu sözlerle teselli etmişti: “Allah’a andolsun ki Allah Teâlâ seni hiçbir zaman mahcup etmeyecektir. Sen, akrabalık bağlarını gözeten bir insansın, borçluların borçlarını veriyorsun, fakirlere yardım ediyor, misafirleri ağırlıyorsun, doğruları destekliyorsun, muhtaçların ızdırabını hafifletmeye çalışıyorsun.” (Buhari, Müslim, Nesai)

REKLAM ALANI

Hz. Hatice’nin bu sözleri Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin, peygamber olmadan önce de sonra da nasıl güzel bir ahlâka sahip olduğunu gözler önüne sermektedir.

Mü’minlerin anneleri arasında Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin niteliklerini Hz. Aişe kadar hiç kimse genişçe anlatmamıştır. O şöyle haber vermiştir: “Hz. Peygamberin hiç kimseyi kötüleme ve hakaret etme adeti yoktu. Kötülük karşısında kötülük yapmaz, aksine bağışlayıp affederdi, iki şeyden birini yapmakta serbest bırakılınca günah olmamak şartıyla kolay olanı tercih ederdi. Zaten o, günahtan çok uzaktı. Hiç bir zaman kendi şahsıyla ilgili meselelerde hiç kimseden intikam almadı. Ama Allah’ın emirlerine karşı gelenlerden O’nun intikamını alırdı. Yani, Allah tarafından gönderilen emir ve hükümler gereği, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem o kişiye gereken cezayı uygulardı.

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, isim vererek hiçbir zaman bir müslümana lanet etmedi. Bir köleye, bir kadın hizmetçiye hatta bir hayvana kendi eliyle asla vurmadı. Hiçbir zaman birinin yersiz olmamak şartıyla isteğini geri çevirmedi. Eve girdiği zaman son derece güler yüzlü, neşeli ve mütebessim olurdu. Dostları arasında ayaklarını uzatarak oturmazdı. Konuşmalarını, cümleleri teker teker söyleyerek, sanki ezberlemek isteyen kişi iyice ezberlesin dercesine ağır ağır konuşurdu. (Ebu Davud, Ahmed bin Hanbel, Tirmizi)

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem üç şeyi kendinden tamamen uzaklaştırmıştı: Tartışmayı, gereğinden fazla konuşmayı ve kendisini ilgilendirmeyen konulara girmeyi…

Başkalarıyla ilgili şu üç şeyden de uzak dururdu: Hiç kimseye kötü demezdi. Hiç kimsenin kusurunu aramazdı. Hiç kimsenin sırrını öğrenmeye çalışmazdı. İyi sonuçlar alınabilecek ve fayda elde edilecek sözler söylerdi.

O konuşurken sahabe-i kiram sanki başlarına kuş konmuş da ürkütmemek için sessizce duruyorlarmış gibi başlarını öne eğerek hareketsiz dinlerlerdi. O sustuktan sonra aralarında konuşurlardı. Karşısında biri konuşurken, sözünü kesmeden sessizce dinlerdi. İnsanların güldüğü şeye o da tebessüm ederdi. Hayret ettiği şeye de hayretini belli ederdi. Yabancı bir adam çekinmeden konuştuğunda, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin tahammül gösterirdi. Başkalarının ağzından kendisinin övülmesini dinlemeyi sevmezdi. Ama eğer biri kendisinin iyilik ve ikramına teşekkür ediyorsa kabul buyururdu. Konuşan kimse kendiliğinden susmuyorsa, konuşmasının arasına girip sözünü kesmezdi.

Son derece cömert, son derece doğru sözlü, son derece yumuşak yapılı ve son derece hoş sohbetti. Eğer biri kendisini ansızın görürse haşmetinden ürperirdi. Ama tanıdıkça kendisine muhabbet duymaya başlar, ısınırdı.” (Tirmizi)

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellemin himayesinde büyümüş olan Hind b. Ebî Hâle şöyle der: “Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yumuşak huyluydu, sert yapılı değildi. Hiç kimseye hakaret edilmesine dayanamazdı. Küçük şeylere bile memnuniyetini gösterir, teşekkür ederdi. Hiçbir şeye kötü demezdi. Önüne ne tür yemek gelirse yer, şöyle böyle demezdi. Eğer biri Allah’ın emrine aykırı hareket ederse öfkelenir, ilahî emri savunurdu. Fakat kendi şahsî meselesi için hiçbir zaman öfkelenmez ve hiç kimseden intikam almazdı.” (Tirmizi)

İşte buraya kadar kısaca anlatmaya çalıştığımız, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin ahlakı, hepimiz için gerçek bir rehberdir. Her kim, denizden bir damlada olsa ahlakında ona mutabaat yaparsa, kendisini düzlüğe çıkarmış olur. Çünkü onun ahlakı, gündüzün güneşin etrafı aydınlatması gibi, insanın önünü aydınlatır. Karanlıktan aydınlığa çıkarır. Kim onun ahlakı ile ahlaklanırsa, hem insanların yanında hem de Allah-u Zülcelâl’in yanında çok makbul olur, yüksek makam ve dereceler kesbeder…

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ