Siz de İyi Bir Konuşmacı Olabilirsiniz!

  • 20 Mart 2017
  • 1.877 kez görüntülendi.
Siz de İyi Bir Konuşmacı Olabilirsiniz!
REKLAM ALANI

Herkes hatip olabilir!
Hitabet doğuştan gelen bir yetenek değildir. Çalışma ve bir gayretin sonucunda herkesin başarılı bir hatip olma şansı vardır. Belli teknikleri uygulamakta başarılı bir hatip olmak için fayda vardır. İşinizi konuşarak yapıyorsanız, konuşmanın gerektirdiği bir takım bilgileri bilmek gibi bir yükümlülüğünüz var demektir.

 

Politikacı, avukat, öğretmen, vaiz, konferansçı ya da esnaf her ne iş yaparsanız yapın mutlaka bu tekniklerin size bir faydası olacaktır. İyi bir hatip olmak istiyorsak bu teknikleri bilmenin ötesinde bir şeylere de ihtiyacımız vardır.

REKLAM ALANI

 

Her şeyden önce lafına itibar edilir bir adam olmak lazım gelir. Politikacıysanız duruşunuz net olmalıdır. Adresiniz belli değilse, ne kadar güzel konuşursanız konuşun lafınıza itibar edilmez. Belediye başkan adayı ya da parti yöneticisi ne olursanız olun hitabetin gerektirdiği genel geçer bir takım kurallar vardır. Bu kurallar da hepimizi bağlar ve etkiler.

 

Aynı sorunlara karşı kendi üslubunuzla ve kendi çözümünüzle konuşmaktan başka çareniz yoktur. Konuşma esnasında sizi başkalarından ayıran cümleler ve sloganlar kullanabilirsiniz. Konuşmalarınız hayali değil, bu dünya şartlarında ayakları yere basacak kadar gerçekçi olmalıdır. Hitabetten maksat muhatabı etkilemekse az sözlerle çok yüksek düzeyde etki uyandırmanın yollarını bulabilmelisiniz.

 

Hitabet, ”Efradını cami ağyarını mani” bir şekilde konuşma sanatıdır. Yani bir konuşmada ne konuşulması gerekiyorsa hepsi vurgulanmalı, lüzumsuz olan bütün cümleler konuşmadan çıkarılmalıdır.

 

Futbola değil boksa
benzer hitabet…

Güzel ve etkili konuşmanın birinci şartı önceden güzel bir hazırlık yapmaktır. Kendinizi konuşmaya hazır hissettiğinizde o konuşmanın, güzel ve amacına uygun olmaması için hiç bir sebep yoktur. Burada bizim bütün hitabet tekniklerini bir anda özetleme şansımız yoktur. Bir noktadan başlamak, başarmak için atılacak en önemli adım olacaktır.

 

Her şeyden önce şunu bilmeliyiz ki; hitabet sanatında takım ruhu yoktur. Futbola değil, boksa benzer hitabet. Önce kendi kendinize torbayla çalışırsınız; ringe çıktığınızda size yardımcı olacak olan da sadece kendi yumruklarınızdır.

 

İçinizdeki pozitif enerjiyi harekete geçirin ve insanları harekete geçiren o tetikleyici sırrı çözmeye çalışın. Kafanızda bir beyin fırtınasının harekete geçtiğini ve heyecan verici ateşli konuşmalar yaptığınızı hayal edin. Kelimelerin ve fikirlerin üzerinde dans ettiğinize, kafa konforunuzu yıktığınıza ve hayatta mümkün olan her şeyi Allah’ın izniyle yapacağınıza kendinizi bir inandırın.

 

Unutmayın ki; güzel konuşmak için hitabetin kabadayısı olmak zorundasınız. Hitabet sanatının uzmanları aslında insanlara gaz vermekten başka bir şey de yapmamaktadır. Çıkacaksınız kürsüye bir mahalle kabadayısı gibi kendinizden emin bir şekilde konuşacaksınız ve kürsüden ineceksiniz.

 

İnleteceksiniz kürsüleri
adeta, konuşurken…
Hatibin bütün sermayesi sesidir. Sesiniz gür çıkacak. Belki ağzınızdan patlayan bir bomba gibi şarapnel parçaları fırlatacaksınız. Dinleyiciler arasında kim olursa olsun asla heyecanlanmayacaksınız. Karşınızdaki herkesi taş kesilmiş mankenler olarak hayal edecek ve çatır çatır konuşacaksınız.

 

Burada bir sıkıntı var tabi dinleyiciler arasında çok önemli bir büyüğümüz varsa ne olacak? Bu bize tatlı bir heyecan vermeli ama asla ve asla bizi korkutmamalıdır. Çünkü büyük adamlar şayet gerçek anlamda büyükseler bazı ufak tefek hatalara göz yumacaktır. Önemli adamlar karşısında konuşmak sıradan akıl düzeyindeki adamlara konuşmaktan daha kolaydır.

 

Hitabet sanatında konuşmadan önce kendimize sormamız gereken bazı sorular vardır. Vermek istediğim mesaj nedir? Mesajı vermekteki amacım nedir? Bu mesajı kime veriyorum? Nasıl bir mesaj versem daha iyi verim alırım? Eksik kalan bir şeyler var mı ? Fazlalık olan var mı?

 

İyi bir konuşmacı olmak
için bilinmesi gerekenler

Hitabeti iki kısımda ele alıp açıklayacağız.

1-Teknik kısım
2- Metin kısmı

 

Teknik kısımın unsurlarını açıklamakla başlayalım önce…

 

Nefes kontrolü: İyi bir hitabet için “Diyafram nefes” denen, nefes alma biçimini öğrenmeliyiz. Diyafram nefes, nefesi karın boşluğuna toplayıp, düzenli olarak nefesi burundan alıp, ağızdan boşaltmaktır. En basit ifadeyle bu teknik şöyledir. Nefesi karnımıza doldurup 1-2-3-4-5 şeklinde saya saya boşaltırız. Bu hareket  50’ye sayana kadar sürekli tekrar edilmelidir. Spor yapmak, karın kaslarımızı geliştirmek, açık havada düzenli yürüyüşler yapmak ve nefesimizi güçlendirecek egzersizleri yapmak bize güçlü bir nefes ve güçlü bir hitabet rahatlığı sağlayacaktır.

 

Ses kontrolü: Sesin güzel çıkması için, sesi hem ağızdan hem burundan aynı anda çıkarmaya çalışmalıyız. Sesi genizden çıkarmak dediğimiz teknik şöyledir: Burnumuzu elimizle kavrar ve ağzımızı açmadan burnumuzla bir takım sesler çıkarmaya çalışırız.

 

Alıştırmalarsa şöyle yapılır. Yüksek sesle ağız tamamen açılarak, bağıra bağıra; ”MAAAM-MUUUN- MÜÜÜM-PAN PEN- PİN- PUN -ÇAN- ÇEN- ÇUN- PAH- PEH- POH- PUH -HAH- HOH- HUH” gibi seslerle alıştırmalar sürekli tekrarlanır.

 

Ağıza kalem konularak; “P -Ç -T -K -R -Z V- Ş” gibi sert harfleri ihtiva eden kelimeler, sesli bir şekilde tekrarlanır. Örnek; “PEÇETE, KIRMIZI, KİŞNİŞ, VAPUR, KAÇAK” gibi yine bunun gibi ağıza kalem konularak sesli bir şekilde kitap, gazete, dergi ve şiir okumak da faydalı olacaktır.

 

Artikülasyon: Ağız dudak tembelliği denen bu çalışmada ağız ve yüz kaslarını güçlendirmek hedeflenir. Ağız, dil ve yüz kaslarımızı güçlendirecek egzersizler yapılır. A ve U sesi çıkarılır. Kalemle çalışmalar yapılabilir. Dil kaslarımızı güçlendirmek için R sesi sürekli çıkarılır. Dudağımızı çenemizi ileri geri oynatarak da bu çalışmayı her gün tekrarlarsak faydasını görürüz.

 

Göz teması: Karşımıza bir arkadaş alarak, sürekli birbirimizin gözbebeklerine bakarak yapılan bu çalışmada, göz kontrolü sağlamayı öğreniriz. Hitap ettiğimiz insanların gözlerine bakarak konuşursak dinleyiciyi kontrol etme şansımız artacaktır.

 

Jest mimik tonlama: Yüz ifadelerimizle çeşitli halleri yansıtma çalışmalarıdır. Örnek olarak; acımaklı, üzgün, tehditkâr, şaşkın, kızgın ve sevimli gibi yüz ifadeleri takınmayı öğrenmeliyiz.

 

Vurgu: Önemli kelime ve düşüncelerin özellikle baskın olarak söyleniş biçimidir. Vurgulamak istediğimiz anlama göre kelimenin son hecesini, ilk heceye göre daha gür bir sesle ve daha baskın söyleriz.

 

Kılık kıyafet: Konuşmacı konuşmasının mevzuuna ve yerine göre bir kıyafet seçmelidir. Her yerin ve her zamanın kendine göre bir kıyafeti vardır. En basit ifadeyle düğünde giydiğimiz renkli kıyafeti cenazede, cenazede giydiğimiz ciddi kıyafeti düğünde giyemediğimiz gibi, her konuşmanın ayrı bir kıyafeti olması muhakkak ki lazımdır.

 

Heyecan kontrolü: Heyecan bazen gerekli olur. Hepten de heyecanı kaçmış bir konuşmacının, kitleleri sürüklemek gibi bir şansı olamaz. Heyecan bir ölçüde iyidir. Fakat kontrol altına alınması zorunluluğu da vardır.

 

Teknik kısımdan sonraki bölümden sonra konuşmanın “Metin Kısmı” başlar. Metin kısmıyla alakalı bilmemiz gerekenleri açıklayalım şimdi de…

 

METİN KISMI
Metin kısmı konuşacağınız mevzuun hazırlanması ile alakalı kısımdır ki bu bir konuşmanın belkemiğini oluşturur. Konuşmacı ne kadar güçlü bir hatip dahi olsa; konuşmasına iyi bir şekilde hazırlanmamışsa o konuşmadan beklenen verimi almak mümkün değildir.

 

Konuşma planı: Konuşmaya iyi bir girişle başlanmalıdır. Bu giriş için öncelikle ya çarpıcı bir slogan ya iddialı bir laf ya da bir fıkra bulmak lazımdır. Konuşmayı ilkokuldaki kompoziyon dersleri gibi giriş, gelişme ve sonuç gibi planlama şansımız olduğu gibi, konuşmamızı önemli başlıklar halinde tasnif ederekte planlayabiliriz. Giriş cümlemiz dikkatleri üzerine toplayacak kadar güçlü olduğu kadar, sonuç cümlemiz de onun kadar güçlü ve önemli olmalıdır. Söylemek istediğimiz asıl mesajı, en güçlü vurguyla birlikte son cümleye saklamalıyız.

 

Soru sorma: Konuşma içinde, muhatabı bizim istediğimiz biçimde düşünmeye yönlendirecek sorular sormalıyız. Sorular metni zenginleştireceği gibi istediğimiz sonucu almamızı da oldukça kolaylaştıracaktır.

 

Medya takibi: İyi bir konuşma hazırlarken mutlaka kütüphanelerde ansiklopedilerden yararlandığımız gibi, günlük medya takibini de asla ihmal etmemeliyiz. Çeşitli haber kanalları, fikir gazeteleri, dergiler, sinema, tiyatro, sanat ve kültürel programlar hakkında yeteri kadar bir malumata mutlaka sahip olmalıyız.

 

Konuşma hızı: Konuşma hızımızı ayarlamayı öğrenmeliyiz. Bir konuşmada bize ayrılan sürenin dışına taşmamaya, azami ölçüde gayret göstermeliyiz. Onun için de konuşmadan belki bir hafta önce ne kadar bir süremizin olduğunu öğrenmeliyiz. Çok uzun konuşmalar dinleyiciyi sıkacağı için bu konuyu önceden ayarlamanın faydası vardır.

 

Şiir, atasözü, özdeyiş: İyi bir konuşmacı çok zengin bir kelime dağarcığına sahip olduğu gibi, çok zengin bir şiir, atasözü, deyim ve yöresel ağız birikimine da sahip olmalıdır. Konuyla alakalı bir şiir, bir özdeyiş belki de çok uzun cümlelerle anlatamayacaklarımızı bir çırpıda özetleyiverir.

 

İktibaslar: Konuşmada çok meşhur insanlardan iktibaslar almak konuşmayı güçlendirir. Bunun yanında dikkat edilmesi gereken husus iktibas ettiğimiz kişinin adını ve hangi kaynaktan aldığımızı mutlaka belirtmeliyiz.

 

Sözlük terim ve kavram: Elimizin altında mutlaka çok geniş bir sözlük olmalıdır. Kullanacağımız kelimelerin ne manaya geldiklerini bilerek kullanmalıyız. Anlamını bilmediğimiz kelimeleri kullanmaktan azami ölçüde uzak durmalıyız.

 

Susma ve yönlendirme sanatı: Cümlenin yarısında susarak dinleyiciyi söylemek istediğimiz yöne doğru yönlendirme sanatıdır. Cümle bir yere kadar gider yarıda bırakırsınız. Geri kalan kısmı dinleyicinin kendi kafasında tamamlamasına fırsat verirsiniz. Mesela; Trabzon yöresinde kullanılan bir tabir vardır. “Lafın tamamını deliye derler.” Aynı şekilde bunu şöyle de söyleyebiliriz. “Lafın tamamını…” burada dinleyici lafı kendi kafasında tamamlar. Bir başka örnek; “Toplantımıza herkes geldi. Oysa en yakın arkadaşım Ahmet…” der ve susarız. Biz burada Ahmet adlı arkadaşımızın toplantımıza gelmediğini anlatırız. Cümlenin geri kalan kısmını dinleyici kendi kafasında tamamlar.

 

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ