FIKIH / Sadaka-ı Fıtır (Fitre)

  • 12 Mart 2025
  • 135 kez görüntülendi.
FIKIH / Sadaka-ı Fıtır (Fitre)
REKLAM ALANI

FIKIH
Sadaka-ı Fıtır (Fitre)
Gülistan Araştırma

Sadaka-i Fıtır Ramazan ayının sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarının dışında nisab miktarı mala sahip olan her müslüman için verilmesi vacip olan bir sadakadır. Halk arasında kısaca fitre de denir.
Kelime mânâsı itibarıyla fıtır oruç açmak, oruç tutmayıp normal yemek yeme düzenine geçmek anlamına gelmektedir. Bizim dilimizde Ramazan Bayramı olarak yerleşmiş olan bayramın adı da esasen Iydü’l-Fıtr yani Fitre bayramıdır. Fıtır kök olarak fıtrat yani yaratılış manasına da işaret eder. Ramazan Bayramı sabahından önce fakirlere verilmesi gereken sadakanın adıdır. Her müslüman aile reisi, ailesindeki bütün fertler için fıtır sadakası verir.
Bu sadaka, Cenâb-ı Hakk’ın lutfettiği yaratılışımızın, sıhhatli bedenimizin bir teşekkürü, Ramazan ayını afiyetle geçirebilmenin, oruç tutabilmenin bir şükrânesi, Ramazan’ı tamamlayıp bayrama kavuşmanın sevincinin fakirlerle paylaşılmasıdır.
Fitre, hicretin ikinci yılında, Ramazan orucunun farz kılındığı yıl, zekâttan önce meşru kılınmış, hükme bağlanmıştır. Bir kişilik fitre miktarı, bir kişinin bir günlük yemek ihtiyacını karşılamaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı her sene asgarî bir rakam ilân etmektedir. Bu miktar en azını ifade eder. Kişi imkanına göre, aile halkının bir günde yediği 2-3 öğün yemeğin maliyeti ne kadar tutuyorsa; onu ve daha fazlasını vermek, şükrümüzün daha güzel bir edâsı olur.
Fitre; orucun kabulüne, ölüm sırasında sıkıntılardan ve kabir azabından kurtuluşa bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye ve onların da bayram sevincine katılmalarına bir yardımdır. Nitekim Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Fitre, istemeyerek yapılan işlerin ve söylenen sözlerin kirinden oruçluyu temizler. Fakirlere de bir azık olur. Onu bayramdan önce ödeyen; kabul edilmiş bir fıtır zekâtını ödemiş olur. Bayramdan sonra onu veren de sadaka vermiş olur.” (Ebû Dâvûd, Zekât, 18;)
Bayram bütün müslümanların beraberce sevinmesiyle hakiki bayram olur. Zenginler bayram ederken fakirin, yetimin, kimsesizin mahrum kalması Müslümanlara yakışmaz.
Fitrenin Şartları:
Hanefi ve Şafii mezheblerine göre, fitrenin vacip olmasının şartı; müslüman olmak, hür olmak, asli ve zaruri ihtiyaçlardan başka, nisab miktarı bir mala sahip olmaktır. Ancak Hanefi mezhebine göre, fitre için gerekli olan nisab, her ne kadar zekât nisabına eşit ise de aralarında kısaca şu farklar vardır:
a) Fitre nisabının, gelişebilen ve çoğalabilen cinsten olması şart değildir.
b) Fitre nisabının üzerinden bir sene geçmiş olma şartı yoktur. Bunun için bayram günü, şafak sökmeden önce miras ve benzeri bir yol ile zengin olan kimse, fitre vermekle yükümlüdür.
Şafii mezhebine göre; fitre nisabı, yalnız bayram ve gecesi için gerekli bulunan zaruri ve asli ihtiyaçların dışında kalan nisab miktarı maldır.
Fitrenin Vacip Olma Zamanı
Hanefi mezhebine göre, fitre, Ramazan Bayramının birinci günü fecrin doğuşundan itibaren vacip olur. Ancak bu vakitten önce veya sonra da verilebilir. Önceden verilmesi ile fakirler bayramlık ihtiyaçlarını gidermiş olurlar. Bayram gününden sonraya bırakmakla fitre düşmez, onu yine vermek gerekir.
Şafii mezhebine göre, fitre sadakası Ramazan ayının son akşamında güneşin batmasından itibaren vacip olur. Bayramdan sonraya bırakılması ile sadaka düşmez, kaza edilmesi gerekir.
Fitrenin Cinsi ve Miktarı
Hanefi mezhebine göre, fitre sadakası dört cins maldan verilir. Buğdaydan yarım sa’ (1667 gram) ihtiyate binaen iki kilo olması daha iyidir. Bu fazlalık buğdayın içinde bulunan kırık samanın yerine geçer.
Arpadan, kuru üzümden ve kuru hurmadan bir sa’ (Yaklaşık 3 kg) verilir. Bunların yerine kıymetlerinin verilmesi caizdir.
Şafii mezhebine göre, verilecek buğdayın miktarı 2751 gramdır. İhtiyaten üç kilo verilmesi daha faziletlidir. Buğdayın kendisinin verilmesi lazımdır. Kıymetinin verilmesi caiz değildir. Ancak buğday bulunmadığı zaman, Hanefi mezhebi taklit edilerek kıymeti verilebilir.
Fitrenin mümkün olduğu kadar mazlumlara, savaş mağduru, yetim, öksüzlere, ilim talebelerine ve fi sebilillah dine hizmet yolunda olanlara verilmesi uygun olur. Onlara ulaştıran vakıf ve derneklere fitre olduğu belirtilerek verilebilir.

REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ