İnternette Çocukları Bekleyen Tehlikeler
ÇOCUK EĞİTİMİ
Gülistan Araştırma
Sağlık Bakanlığı, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından “Dijital Oyun Bağımlılığı Çalıştayı Sonuç Raporu” açıklandı. Bu raporda internette çocuk ve gençler tarafından oynanan dijital oyunların birçoğunun oyuncuların istismarına elverişli bir ortam oluşturduğu belirtildi.
holdbarhet nespresso kapsler
vinglas boda nova
qatar airways handgepäck gewicht
חוק רמקולים תחת כיפת השמיים
כורסא אגורה
nike tech fleece tapered joggers in blue
dámské jarni kotníkové boty tamaris
best apple watch bands for women
dežna obleka za otroke
spodnje hlače moške
Dijital oyunların çocuklar ve ergenler üzerindeki etkileri arasında, “pornografik içeriklere maruz kalması, zararlı alışkanlıklara yönelmesi, istismara ve siber dolandırıcılığa maruz kalması, suça karışması, depresyon, anksiyete bozukluğu gibi psikolojik bozukluklar yaşaması, bahis oyunları ve kumar alışkanlığı edinmesi,” gibi tehlikeler bulunuyor.
Bunların yanında en masum bir oyunun dahi bağımlılık yapabildiği ve çocuğun okul başarısının düşmesi, sosyalleşememesi, aile işlevlerinin bozulması, argo sözcük kullanımının artması, konuşma ve yazma becerilerinin bozulması, insanlarla ilişkilerinin bozulması gibi zararları olduğu görülüyor.
Dijital oyunlar uzun süre hareketsiz bir şekilde oturmaya bağlı olarak solunum ve dolaşım sistemiyle ilgili problemlere, obeziteye, ortopedik rahatsızlıklara, uyku ve yeme bozuklukları, göz ve görme bozuklukları ile ilgili sağlık sorunlarına da yol açabiliyor.
Son zamanlarda çocuk ve gençlerin sanal medyada aşırı zaman geçirmesi sonucu kimlik gelişiminin bozulduğu, yalnızlaşma, yabancılaşma, toplumsal olaylara karşı duyarsızlaşma gibi psikolojik bozuklukların arttığı biliniyor.
Çözüm önerilerinin de bulunduğu raporda, çocukla sağlıklı iletişim kurulmasının önemi vurgulandı.
Raporda, alınacak tedbirlere ilişkin olarak, “Oyun, ödül veya ceza olarak sunulmamalı. Yasaklamaya yönelik çözümlerden ziyade çocuk farklı alanlara yönlendirilmeli. Aile fertleri doğru rol model olmalı. Çocuk ve aile arasında internet olmadan zaman geçirilmesi için saat belirlenmeli. Çocuk ile birlikte dijital oyunların dışında oyunlar oynanarak, nitelikli zaman geçirilmeli.” tavsiyelerine yer verildi.
Ailelerin çocuklarını oyun bağımlılığından korumak için çocuklarının yaş aralığına uygun önlemler alması gerektiğinin altı çizilen raporda, 0-18 aylık çocukların televizyon, bilgisayar telefon, tablet ile tanıştırılmaması ve ailelerin çocuklara bu konuda model olmaması gerektiğine işaret edildi.
Raporda, 18 ay-2 yaş grubunda ise çocuk merak ediyorsa ebeveyn eşliğinde ve teknolojik aygıtı çocuğun eline vermeden günde en fazla 15 dakika eğitsel paylaşımlar yapılmasının uygun olduğu belirtildi.
Ayrıca, 3-5 yaş grubunda, yetişkin gözetimi altında veya beraber oyun oynamak şartıyla bir saatten fazla olmayacak şekilde teknolojik cihazları kullanmasının uygun olduğu ifade edilen raporda, diğer yaş gruplarıyla ilgili şu önerilerde bulunuldu:
“6-8 yaş grubundaki çocuklara ebeveynleriyle birlikte belirledikleri süre kadar izin verilmesi ve çocuğun günlük yaşam aktivitelerini aksatmaması kaydıyla çocuk, ailenin gözetiminde teknolojik aygıtları kullanabilir; 9-11 yaş grubunda, günlük yaşam aktivitelerini ve sosyal etkileşimini aksatmamak kaydıyla akademik aktiviteler dışında en fazla 2 saat olacak şekilde ailenin gözetiminde teknolojik araçları kullanabilir.
12 yaş ve üzeri çocuk, günlük yaşam aktivitelerini ve sosyal etkileşimini aksatmaması kaydıyla ailelerin uygun gördüğü ve çocukla uzlaştığı süre kadar teknolojik araçları kullanabilir. Çocukların 11-12 yaş öncesi dijital teknolojik araç sahibi olmasına izin verilmemeli.”
Faydalı Oyunlara Yönlendirmeli
Elbette dijital oyunlar arasında eğitici ve nisbeten faydalı olanlar da var. Ölçülü bir şekilde oynanırsa, eğitici, şiddet içermeyen, çocuğun yaşına ve gelişimsel düzeyine uygun dijital oyunlar çocukların bilişsel, motor, psikososyal ve dil gelişimine katkı sağlayabiliyor.
Bazı eğitici oyunların yabancı dil gelişimini, problem çözme becerisini, sebep-sonuç ilişkisi kurmayı, strateji oluşturma ve geliştirme becerilerini destekleyici özellikleri olabiliyor. Bilhassa büyük şehirlerde sokakta oyun oynama imkanına sahip olmayan çocukları oyun oynamaktan tamamen alıkoymanın mümkün olmadığı düşünülürse, çocukları zararlı oyunlardan koruyup, faydalı oyunlara yönlendirmek gerektiği ifade ediliyor.
Aileler Ne Yapmalı?
Her şeyden önce aileler çocuklarını internete bağlanabilen bir cihaz başında kontrolsüz bir şekilde terk etmemeli.
Raporda ebeveynlerin, çocuğun odasında bir teknolojik aygıtın bulundurulmamasına ve var olan teknolojik cihazların ortak kullanım alanlarında kullanılmasına dikkat etmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca anne ve babaların filtreleme programları konusunda bilgi sahibi olması gerektiğine işaret edildi.
Ebeveynlerin, büyük kardeşlerde bilgisayar, telefon, tablet gibi teknolojik aygıtlar varsa küçük kardeşin bu teknolojik aygıtlarla erken yaşta tanışmasını engellemek için önlemler alması gerektiği ifade edildi.
Aileler çocuklarıyla iletişimi koparmamalı, daima ilgilenmeli. Nerede olduğunu, neler yaptığını, kimlerle iletişim kurduğunu bilmeli. Bunun için de şefkatli ama dikkatli bir şekilde iyi iletişim kurmalı.
Aileler çocuklarındaki değişiklikleri takip etmeli. Eğer günlük hayatında değişiklik varsa, mesela gündüz okulda olması gereken saatte okula gitmiyorsa haberi olmalı. Gece saatlerinde internete giriyorsa, haberdar olmalı. Çocuğun ruh halinde bir değişiklik olduğu zaman bunu fark edip sebebini öğrenmeli.
Çocuğun para harcama davranışında değişiklik, mesela kaynağı belirsiz bir para harcama durumu varsa takip edilmeli, kaynağı araştırılmalı. Yeme, içme, uyuma davranışlarında değişiklikler takip edilmeli. Bilhassa vücudunda çeşitli izler varsa sebebi araştırılmalı. Kısacası çocuğun hâli dikkatle izlenmeli, ihmal edilmemeli. Duruma göre sağlık kuruluşlarına, psikoloji, psikiyatri uzmanlarına başvurulmalı. Gerekiyorsa adli mercilere başvurarak yardım istenmeli.
Bütün bunlar için de ebeveyn ile çocuğun iletişiminin iyi olması gerekiyor. Mesela eğer çocuğa tehdit, şantaj vs. yapılıyorsa çocuk bunu ailesiyle paylaşabilmeli. Çocuk bilerek, bilmeyerek bir hata yaptıysa bile, bunun için suçlanmayacağını, kınanmayacağını bilmeli, affedileceğine güvenmeli. Ailesine söylediği zaman yardım ve himaye göreceğinden emin olmalı. Bunun için de ailelerin çocuklarına o güveni ve şefkati hissettirmesi gerekiyor.
Çocuk ailesinden ümidini kesmemeli, her ne olursa olsun onu yeniden bağırlarına basacaklarını bilmelidir. Eğer aradaki sevgi ve rahmet bağı korunursa çocuk yaşadığı zor durumdan kurtulup hayatına devam etmeyi ümit edebilir.
İnterneti Doğru Kullanın
İnternet, çok tehlikeler barındırsa da artık hayatın parçası haline geldi. Çocukları sonsuza kadar ondan uzak tutmak mümkün değil. Bu sebeple çocuklarımıza interneti doğru kullanmayı öğretmek zorundayız.
Aileler her şeyden önce internet kullanımında çocuklarına iyi örnek olmalı. Mesela çocuk ve gençlere internette güvenilir bilgiler edinebileceği siteleri öğretmeli. İnternetin sadece bir eğlence aracı olmadığını, aslında çok faydalı bilgiler de edinilebileceğini öğretmeli.
Bunun yanında ne kadar faydalı olsa da sanal alemde fazla vakit kaybetmemek gerektiğini öğretmek gerekiyor. Çocuğunuza ancak sorumluluklarını yerine getirdikten sonra bir süre internette zaman geçirmeyi öğretmeli ve örnek olmalı. İnternete ayırdığı zamanı aşmaması için kararlı olmalı.
Çocuğun gerçek bir sosyal hayatı olmasını sağlamak da önemlidir. Çocuklar için arkadaş edinmek bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı karşılaması için çocuğun uygun bir arkadaş çevresinde sosyalleşmesine zemin hazırlamalı. Mesela akrabalık bağlarını korumak, kendi çizgimizdeki ailelerle görüşmek, cemaât, vakıf, dergah gibi sosyal çevrelerde çocuklarımıza güzel bir örnek ve sosyal bağlar sunmak önemlidir.
Çocuklarımızın kendini gösterebileceği fırsatlara sahip olması da çok önemli bir husustur. Gayesi olmayan, kendine güveni düşük olan, kendini ispatlayabileceği bir eğitim veya sosyal fırsatları olmayan çocuklar oyunlarda alacağı puanlarla kendini avutuyor.
İnternet Güvenlik Kuralları
*Çocuklarımıza, internette tanıştığı kişilere asla güvenmemesi gerektiğini, internetten tanışılan yabancıların dolandırıcı, uyuşturucu satıcısı, fuhuş ve porno pazarlamacısı vesaire kötü amaçlı kişiler olabileceğini anlatın. Bir paket taşımasını veya bir fotoğraf çekip göndermesini isterse kabul etmemesini öğütleyin.
* Hiç kimseye ve hiçbir web sitesine; isim, TC kimlik no, adres, sabit telefon numarası, okul adı, şifre, ailesine dair bilgiler ve resimler gibi önemli bilgileri vermemesini öğütleyin.
* Sizin izniniz olmadan internetten alış veriş yapmamasını, kredi kartı numara bilgilerini asla vermemesini söyleyin.
* İnternette kolay para kazanma yolu gibi tanıtılan işlerin kumar ve saadet zinciri adı verilen dolandırıcılık yöntemlerinden biri olabileceğini anlatın.
* Karşısındaki kişiyi, “Nasıl olsa yabancı, beni tanımayan biri,” olarak düşünmemesi gerektiğini, belki de yakınlarda onu takip eden biri de olabileceğini, internette görüştüğü kişilerle husumet yaşarsa, onların IP adresinden evlerinin adresini bulabileceğini, sanal medya hesaplarında eklediği kişiler, tıkladığı içerikler vasıtasıyla ona birçok kişinin ulaşabileceğini, anlatın.
* Çocukta mahremiyet bilinci oluşturun. Web kamerası almayın, kullanmasına izin vermeyin. Onlara tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi internette de fotoğraf paylaşmaması gerektiğini anlatın. Gerçek hayatta yapmadığı ve yapmayacağı hiçbir şeyi internette de yapmaması ve söylememesi gerektiğini anlatın. Bilhassa buluşmalara asla gitmemesi için sıkı sıkı tembihleyin.
* Hz. Ali radıyallahu anhunun şu sözünü öğretin: “Sırrın senin esirindir, eğer başkasına söylersen, sen onun esiri olursun.” Belki de tanımadığınız birine verdiğiniz bir sırrınız, size şantaj yapılmasına sebep olabilir. Bunun için duygusal konularda paylaşım yapmamasını öğretin.
* Çocuğunuzun sosyal medya hesaplarını takip edin. Sosyal medyada kimlerle görüştüğünü izleyin. Teknik konularda yardım alın. Mesela ebeveyn kontrolü yazılımlarını yükleyin. Artık yazılım firmaları çocukları koruma, filtreleme ya da ebeveyn kontrolü yazılımları sunuyor. Bu tür yazılımlar anne babaların; bir çocuğun cihazları kullanma süresini, yüklediği uygulamaları, görüntülediği web sayfalarını, bulunduğu yeri ve bağlantıda olduğu sosyal çevreyi izlemesine imkan veriyor.
Hatta GPS etkinleştirildiğinde kullanılan bir özellik, anne babanın çocuğun belirli bir anda nerede olduğunu bilmesine imkân sağlıyor. Çocuk okulda, dersanede veya belirtilen alanda olması gerektiği halde değilse, bu anne babaya bildiriliyor. Kullanım ayarlarına göre anne babalar çocuklarının günlük, haftalık ve aylık çevrimiçi etkinliği hakkında bir özet ve ayrıntılı istatistikler görebiliyor. Bu tip yazılımlar kullanılarak anne babaların çocuklarını çok geç kalmadan müdahale ederek korumalarına fırsat sunuyor.
* Hepsinden önemlisi ise, çocuğunuzun manevi eğitimine önem verin. Çünkü çocukları hayat boyunca koruyamazsınız. Ama vicdanlarına “Allah seni her yerde görüyor,” duygusunu yerleştirirseniz, onlar kendilerini korurlar.
Unutmayın ki “ağaç yaşken eğilir.” Çocuklarınıza mânevî eğitimi geç kalmadan verin. Bunun için de sırf dünyevî maksatlarla değil, ebedî hayatını göz önüne alarak eğitim kurumlarını seçin.
Allah-u Zülcelâl her kuluna mutlaka takdir ettiği rızkı verecektir. Yeter ki ebedî hayatları mahvolmasın.