AİLE ve TOPLUM – Depremin Hatırlattıkları
AİLE ve TOPLUM
Depremin Hatırlattıkları
Süleyman ERÇETİN
Ülkemiz 06 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli 7.6-7.7 şiddetinde büyük yıkım ve 50.000 e yakın can kaybının olduğu bir deprem ile sarsıldı. Devlet millet seferber oldu. Depremin yaraları hızla sarılmaya devam ediyor. Millet olarak yaşadığımız bu musibet dünyada eşi benzeri görülmemiş büyük bir musibet, büyük bir felakettir. Milletimizin başı sağ olsun.
Her ne kadar depremler büyük bir musibet ve felaket olarak görülse de, Allah azze ve celle tarafından meydana gelen bu tabiat olayının birçok faydaları da vardır. Organik olmayan madenlerin tamamına yakını fay hatları nedeni ile oluşmaktadır. Bor vb. madenlerin ülkemizde fazla olması fay hatlarından kaynaklanmaktadır. Maden suları da depremler neticesinde sulara madenlerin karışması ile oluşmaktadır. Kaplıcalar vb. sular depremle birlikte insanların ulaşabileceği hale geliyor. Bir ülkede deprem ne kadar sık olursa o ülke arazilerinde topraklar o kadar çok yeni alüvyon ve minerallerle beslenir.
Ülkemiz coğrafi konum olarak deprem kuşağında yer alan bir ülkedir. Önemli olan neden depremlerin olduğu değil, neden bu kadar yıkımın can kaybının yaşandığıdır. Depremler olacak olmaya devam edecektir. Çünkü bu Allah’ın yeryüzüne koyduğu yasalarıdır.
10 ilimizi etkisi altına alan bu depremde TOKİ’nin yaptığı 133.750 binada hiçbir hasar yıkım olmazken, müteahhitlerin yaptığı binaların birçoğu yerle bir oldu, binlerce can kaybına sebep olduğu gibi, milyarlarca lira maddi hasar meydana geldi.
Depremler bize Allah’ın kâinata ve tabiata koyduğu yasalara (sünnetullaha, adetullaha) saygılı olmayı, iş ahlakına sahip olmayı, fay hattına ev yapmamayı, malzemeden çalmamayı, zemin etüdünü doğru yapmayı, daha çok ticari kazanç için kolonları kesmemeyi öğretiyor. Zira binanın kolonlarını kesmek insanın ayaklarını kesip ayağa kalk demek gibi bir şeydir.
Ev alırken de evin manzarasına, görüntüsüne, merkeze yakın, garajı var parkı var, çok geniş gibi dış görünümüne aldanmamalı, binanın sağlamlığı depreme dayanıklılığı, kullanılan betan, kum, demir, kolonlar, zemin etüdü vesaire araştırılmalıdır.
Meydana gelen bu deprem felaketinde ne kadar bilgi kirliliği içeren yalan yanlış haberlere şahit olduk. Depremi siyasi malzeme ve çıkar nedeni yapan siyasi parti liderlerine şahit olduk. Deprem bölgesinde depremzedelerin mal mülk ve servetlerini yağmalamak için bölgeye akın eden yağmacıları, hırsızları gördük. Malzemeden çalarak hile ile yaptığı binaların depremle yıkılmasından dolayı yurtdışına kaçarken havalimanlarında yakalanılıp tutuklanan müteahhitleri gördük. Atalarımızın dediği gibi yalancının mumunun yatsıya kadar yandığına şahit olduk.
Bunlar bize neyi hatırlatıyor? Toplumsal ahlaktaki zafiyetimizi, kaybettiğimiz milli manevi değerleri anlatıyor.
2011 yılında 9,2 şiddetindeki Japonya’da meydan gelen depremde bizdeki kadar can kaybı ve hasar yok. Nedeni nedir acaba, hiç düşündük mü?
Allah bize doğru olmamızı doğrular ile beraber olmamızı, her yerde her zaman doğruluğu ilke ve prensip edinmemizi emrediyor. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem “Bizi aldatan bizden değildir,” buyuruyor.
Çok para kazanacağım diye çalmak, yalan söylemek, hile yapmak, aldatmak, kandırmak bir insana yakışmadığı gibi Müslümana hiç yakışmaz.
Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam bir hadisi şeriflerinde:
“Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında Sıddık doğru sözlü diye yazılır. Yalancılık kötülüğe götürür. Kötülükte cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzab çok yalancı diye yazılır.” (Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105.) Buyuruyor.
Allah bizi ailemizi milletimizi doğruluktan ayırmasın.