Cennet Ramazan’a Hazırlanıyor, Ya Biz?
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem
buyuruyor ki:
“Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Kıyamet
Gününde o kapıdan ancak oruç tutmuş
olanlar girer, onlarla birlikte o kapıdan başka
hiç kimse giremez.
O vakit, ‘Dünyada iken oruç tutmuş olanlar
nerededir?’ diye bir ses yükselir. Onlar gelir,
Cennete o kapıdan girerler. Oruçluların en son
kalanı da girince kapı kapatılır, artık başka hiç
kimsenin girmesine müsaade edilmez. O kapıdan
kim Cennete girerse ebedi olarak susuzluk
çekmez.” (Buhari, Savm: 4, Bed’ü’l-Halk: 9; Müslim, Sıyâm:
166; Tirmizî, Savm: 55)
Ramazan orucu Hicretin II. yılı, Şaban ayında
nazil olan ayetlerle farz kılındı. Peygamberimiz
sallallahu aleyhi vesellem ve Ashab-ı Kiram ilk
bundan evvel ayda üç gün oruç tutardı ve Muharrem
ayında Aşure orucu tutardı.
Resulullah aleyhisselatü vesselam namazdan
sonra hutbe irad etmek için ashabına yüzünü
döndü.
“ Ey insanlar! Mübarek ayın gölgesi başımıza
düştü…” diye başladı sözlerine…
Sanki gölgesiyle ümmeti serinleten bir bulut
gibi bahsediyordu Ramazan’dan… Sanki Müslümanlar
yakıcı bir güneş altında kalmışlardı.
da, Ramazan bir rahmet bulutu gibi üzerlerine
kol kanat germişti.
Hakikaten de bu ayda Allah Azimüşşanın rahmeti
ve mağfiretine vesile olan çok kıymetli
ibadetler var. Bu ayda hem müminlere ibadet
kolaylaştırılmıştır, hem bu ayda yapılan ibadete
daha fazla sevap vaad edilmiştir.
Ramazan ayında ibadetler kolaylaşır, çünkü
bütün Müslümanlar beraberce ibadet ederler.
İnsanoğlu başkalarının halinden etkilenir. Herkes
yiyip içerken oruç tutmak zor gelir ama
Ramazan’da bütün Müslümanlar oruçlu olunca
oruç tutmak kolaylaşıyor.
Ramazan’a Hürmet Etmeli
Bundan başka bir de Cenab-ı Hak Ramazan
ayında, bu aya hürmet gösteren kullarının imdadına
yetişiyor, zorlukları kolaylaştırıyor. Müminler
bu ayda, başka zamanlarda olmadıkları
kadar sabırlı oluyor. Birçok kişiler başka zamanda
beş vakit namazlarını bile kılmazlarken
bu ayda teravih namazı kılarlar. Elbette bu
aya hürmet edenler…
Ramazan ayına hürmet etmek ise imanın
gereğidir. Çünkü Ramazan ayı Allah’ın
şeairindendir. Nasıl ki, Kur’ân, Kâbe,
ezan, mescitler, Peygamberler Allah’ı
hatırlatan alametler ise, Ramazan
ayı, Cuma günü gibi bazı zamanlar
da zamanın içinde Allah’ın seçtiği,
mümtaz kıldığı alametleridir.
Allah’ın alametlerine hürmet göstermek
Allah’a itaat etmenin bir
işaretidir. Kur’an-ı Kerim’de de;
“Allah’ın şeâirine hürmet göstermek
kalplerin takvâsındandır.” (Hac, 32) buyrulmuştur.
Ramazan ayına imanı olan herkesin hürmet
göstermesi icab eder. Oruç tutmaması
caiz olan hastalar, çocuklar veya pir-i faniler de
açıktan yemek yemezler. Bu ayda oruçluya eza
verecek şekilde hareket etmemek gerekir.
Ramazan ayının diğer aylara olan üstünlüğünün
sebebi, Allah’ın bu ayı seçip kullarına ihsan
etmesidir. Bütün faziletlerin kaynağı Allah-u
Zülcelal’in lütfu ve ihsanıdır.
Allah Azimüşşan Kuran-ı Kerim’de:
“Allah katında ayların sayısı on ikidir.” Buyurmuş
fakat hiçbir ayın adını zikretmemiştir.