Cennete Gireyim Dersen…
İnsanları, cehennemi ile korkutup cennetine davet eden Rabbu’l Alemin’e hamd;
Allah’ın davetini bize ulaştıran Resulullah Efendimize, Ehl-i Beyt’ine ve Ashab-ı Kiram Efendilerimize salât ve selâm…
Merhaba Dostlar;
Ruhlarımızı sıkan bir hayat yaşıyoruz. Etraf sis pus…
Her geçen gün, insanlığımızdan utandıracak nice olaylar duyuyor, görüyoruz. Diğer yanda, milyonlarca mümin kardeşimiz baskı, zulüm ve karmaşa ortamlarında permeperişan…
Düşündük ki arada bir de şöyle gözümüze aydınlık, ruhlarımıza ferahlık verecek bir konu seçelim. İnsanın ilgisi neye ise bütün duygu ve düşünceleri de o yöne akar, onunla hemhal olur. Onunla, görür, onuna duyar, onunla gönlü dolar.
İşte bu yüzden, bazen de insan, gönlünü dinlendirmeli, ruhunu doyurmalı ki onca sıkıntı ve zorluk karşısında direncini yitirmesin. Moral bataryalarını şarj etsin…
Dostlarım, aslında cennet bize hiç de uzak değil. Bizim bütün güzel niyet ve amellerimiz, zaten birer cennet çekirdeği olarak, gönlümüze akıyor…
Allah’ın rızasına uygun her niyet ve amel, zaten cennetasa bir rahmeti üzerimize yağdırıyor. Farkında olalım veya olmayalım, her “Allah” dediğimizde, her “estağfirullah” dediğimizde; kalbimizden gelen sinyallerle beynimizden gelen komut ağzımızda birleşiyor ve ağzımızdan çıkan bir “estağfirullah” adeta bir cennet şelalesi gibi gönül vadilerimize akıyor…
Gönlümüzde bir garibe, bir yetime yardım etme niyeti taşıdığımızda, rahmet-i ilahi öyle sağanaklar boşaltıyor ki kalp vadimize, ışığı bütün vücudumuzu kaplıyor…
Oh! Ne güzel ya Rabbi! Çok şükür.
Hamd olsun Âlemlerin Rabbine, Rahman ve Rahim…
İşte gördünüz mü dostlar, her mümin, dilediği zaman cennetin esintilerini, küçük bir numune halinde yaşayabilir gönlünde. Zikir, fikir, şükür gözelerini harekete geçirerek, nice rahmet pınarları bulabilir bağrında insan…
Hatta aile ortamında, iş yerinde, okulda… Nerde olursa olsun, müminler, sırf Allah rızası için bir araya gelip sohbet edebilirler, Allah’tan, Kur’an’dan, Resulullahtan bahsedebilirler. Bir Allah dostunun bulunduğu kutlu bir beldeyi ziyaret edip cennetten esintiler taşıyan rahmet deryalarına dalabilirler… Bir vakıf veya derneğin kanatları altında, üç-beş yetimi ziyaret edebilirler.
Nerede Allah’ın razı olduğu bir iş yapılıyorsa bilsinler ki orası küçük bir cennet numunesidir ve cennet, işte bu kadar güzel bir şeydir!
Bu dünyaya ait ne varsa necistir pistir; ama bir güzel niyet, bir Allah rızası ile yapılan işlerin tamamı ahirete aittir. Bu yüzden de temizdir, güzeldir. Her güzellik de cennete açılan bir kapıdır…
Sevgili dostlar, Rahman’ın rahmeti o kadar geniş ki bütün kâinatı kaplamış! Yeter ki biz rahmete talip olalım. Bir güzel niyetle, her sahneden, her olaydan rahmet devşirebilelim. “Güzellik, bakanın gözündedir” demiş büyüklerimiz. “Güzel bakan, güzel görür; güzel gören de hayatından zevk alır.”
Demek ki Kudreti Yüce Rahman’ın büyük bir ihsanı olarak, insan, adeta cenneti daha bu dünyada yaşayabilecek maddi ve manevi güzelliklerle donatılmış. Cenneti düşünmek, cennet nimetlerini tefekkür edebilmek için küçük birer numunelerini önümüze koymuş. “Al kulum tefekkür eyle!” demiş…
“Bak bakalım, bu dünyanın güzelliklerindeki, cennetvari güzellikleri görebilecek misin?” denilmiş…
Bakalım ve görelim ki bizi ne gibi nimetler bekliyor, tefekkür edelim ve nefsimize diyelim ki: “Bırak artık uyuşukluğu da şu güzelim cennetten, biz de nasibimizi alalım. Haydi kalk! Salih amellere sarıl, bırak tembelliği, sen de çalış! Rabbinin lütuf ve kereminden, sen de payına düşeni almaya çalış.”
Aziz dostlarım, biliyorsunuz ki bu dünyanın âdi ve geçici bir nimeti için bile onca çalışma, onca gayret gerekiyor. Nice insan, başını sokabileceği bir ev almak için yıllarca ter döküyor. Bir öğrenci, diplomasını alabilmek için senelerce dirsek çürütüyor…
Şu üç günlük dünyanın nimetlerinden faydalanmak için yıllarca çalışmak gerekiyorsa; acaba, ebedi bir âlem olan Cennet’in mükemmel üstü nimetleri için neler yapılmaz!
Cennet’i Alâ’ya gireyim dersen,
Açılmış güllerin dereyim dersen,
Resûlun cemâlin göreyim dersen,
Gel ölüm gelmezden tedarik eyle,
Gezdiğin yerlerde Hakk’ı zikreyle.
Yeşildir sancağı nûrdan âlemi,
Delilsiz gidilmez yollar hârâmi,
Delilim Kur’an Hakk’ın kelâmı,
Gel ölüm gelmezden tedarik eyle,
Gezdiğin yerlerde Hakk’ı zikreyle.
Cennet-i Alâ’da ırmaklar akar,
Oturmuş huriler seyrine bakar,
Münafık olanı cehennem yakar,
Gel ölüm gelmezden tedarik eyle,
Gezdiğin yerlerde Hakk’ı zikreyle.
Aşık Yunus der ki dünya yalandır,
Ömrüm geldi geçti ahir zamandır,
Aşık olanlara uyku haramdır,
Gel ölüm gelmezden tedarik eyle,
Gezdiğin yerlerde Hakk’ı zikreyle.
Yunus EMRE