Hac İbadeti ve Fazileti
Hac ibadeti, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmâil
aleyhisselam zamanından beri yapılan bir ibadetti.
Kâbe’nin inşaatı bitince Cibraîl aleyhisselam,
Kabe’yi tavâf ve hac ibadetinin nasıl
yapılacağını onlara göstermişti. Ancak zamanla
Hz. İbrâhim’in dini unutulmuş, Kabe’nin içi
putlarla doldurulmuştu.
Müşrikler Hz. İbrahim’in öğrettiği hac usulünde
de değişiklikler yapmıştı. Mesela müşrikler,
“İçinde günah işlenen elbiselerle Kâbe ziyaret
edilemez,” derlerdi. Bu sebeple Kâbe’yi çıplak
tavâf ederlerdi.
Mekke fethedilip Kabe putlardan temizlendikten
sonra Hicretin 9’uncu yılında hac farz
kılındı. Fakat o sene Rasûlüllah sallallahu aleyhi
vesellem haccetmedi. O sırada hala Müslüman
olmayan kabîleler Kâbe’yi çıplak tavâf
ediyorlardı.
Hz. Ebû Bekir radıyallahuanh’ı Hac Emiri olarak
Mekke’ye gönderdi. Medine’den hacca
gitmek isteyen 300 kişi de Hz. Ebû Bekir’le gittiler. Medinelilerin ihrama girme yeri olan
Zülhuleyfe’ye varınca orada ihrama girdi ve:
“Lebbeyk AllahümmeLeybeyk lâ şerike leke
Lebbeyk. İnnel hamde vennimete leke ve’l-
Mülk. Lâ şerike leke.” diyerek telbiye getirmeye
başladılar.
O sırada müşriklerin Kabe’yi tavaf etmesini yasaklayan
“Tevbe Sûresi” nâzil oldu. Peygamber
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Hz. Ali radıyallahu
anhı yanına çağırdı, yeni nazil olan bu
hükümleri bildirmeleri için onu görevlendirdi.
Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh başkanlığındaki
ilk hacı kafilesi Mekke’ye girdi. Hz. Ebû Bekir
radıyallahu anh, bir hutbe irad buyurdu. Hutbesinde,
halka haccın nasıl yapılacağını anlattı.
Hz. Ebû Bekir, konuşmasını bitirince, Hz. Ali radıyallahu
anh ayağa kalktı ve:
“Ey insanlar! Ben size Resûlullahın elçisiyim.”
dedikten sonra Tevbe Suresinin ilk otuz veya
kırk âyetini okudu. Böylece insanlara İslam üzere
nasıl Hac ibadeti yapılacağına dair emirler
bildirildi.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem
ancak bundan sonra yüz bine ulaşan Müslümanla
birlikte Veda Haccını yerine getirdi. Hac
ibadetinin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:
Hz. Âişe radıyallahu anhâ anlatıyor:
“Ey Allah’ın Resûlü, dedim, cihâdı amellerin en
faziletlisi görüyoruz, biz de cihâd etmiyelim
mi?” Şu cevabı verdi:
“Ancak, cihâdın en efdal ve en güzeli hacc-ı
mebrürdur.” Hz. Aişe annemiz der ki:
“Bunu işittikten sonra haccı hiç bırakmadım.”
(Buhârî, Hacc 4)