Hat Sanatı ve Tasavvuf İrfanı

  • 05 Şubat 2019
  • 2.676 kez görüntülendi.
Hat Sanatı ve Tasavvuf İrfanı
REKLAM ALANI

İslam medeniyeti, hikmet, nezahet ve zarafet medeniyetidir. İnsan ruhunun manevi yönünü inkişaf ettiren tasavvuf irfanı da İslam sanatına ilham veren unsurların başında gelir.

Tarihe bakıldığı zaman her medeniyetin sanat anlayışının, kendi inanç ve kültüründen doğduğunu görürüz. Maddiyatı ve dünyeviliği esas alan medeniyetlerin surete yani dış görünüşe değer verdiğini görebiliriz. Mesela resim, heykel gibi sanat dallarında mahlukatın dış görünüşünün taklid edildiğini müşahade ederiz. Ama İslam medeniyeti, manaya ve ruhaniyete önem verdiği için, İslam sanatı da suretten ziyade mana üzerinedir.

Mesela İslam sanatında, şiir, veciz sözler ve bunların en güzel şekilde yazılmasıyla meydana çıkan hat sanatı dikkati çeker. Hatta ebru, tezhib ve benzeri süsleme sanatları da ekseriyetle hat sanatının etrafında gelişmiştir.

REKLAM ALANI

İslam sanatının bir başka özelliği de sanatçının kibir ve gösterişi üzerine değil, sanatı, hikmet ve nasihat için bir vasıta olarak kullanması üzerine kurulu olmasıdır. Hat sanatının bir başka hususiyeti de insanları düşünmeye sevk eden veciz sözlerin en güzel bir şekilde yazılmasıdır.

Müslümanların kurduğu şehirleri mescidler, medreseler, çeşmeler süsler. Bu eserlerin duvarlarını, kapı üstlerini ve kitabelerini de hat sanatı süsler. Bu hat eserleri her gün önünden geçen insanlara nasihat verir, hatırlatmalarda bulunur.

İslam Sanatı Maneviyat Eksenlidir

İslam sanat dalları daima manevi duygulardan ilham alarak zarafetin en ince örneklerini vermiştir. Bilhassa hat sanatı, kutsî ve hikmetli sözleri estetiğin zirvesi bir istifle sunarak okurların akıllarına olduğu kadar gönüllerine de nakşetme sanatıdır.

İslam sanatının bir başka hususiyeti de sanatçının kendi benliğini ortaya çıkarmak yerine Gerçek Sanatkarı zikredip, onun mesajlarını insanlara hatırlatma yolunu tercih etmesidir. Yani bir nevi, müslümanın sanat anlayışı da Allah’ı anmak, hatırlamak ve hatırlatmak yani zikretmektir.

Müslüman sanatçılar daima kendilerini “Sani’-i Hakiki’nin aciz bir kulu olarak, onu hatırlatmaya memur gibi görmüşlerdir. Zaten insanın ruhuna sanatkarane duyguları ve kabiliyetleri yerleştiren hakiki sanatkar da Allah-u Zülcelâl’ dir. İnsana düşen ancak, Mutlak Yaratıcı’nın lütfettiği kabiliyetleri yine O’na şükür sadedinde kullanmaktan ibarettir.

Esasen sanat, ancak Allah’a götürüyorsa sanattır; yoksa sanat adı altında yapılan şehveti kışkırtmaktan ibaret işlerin hepsi şeytanın süslediği sapkınlıklardır.

Sanat, Allah’ı hatırlatan bir ayna olmalı, duygu ve düşünceleri Allah’a yöneltmelidir. Varlığa doğru bir nazarla bakan kimse, her şeyde Hakk’ın nurunu ve tecellisini görecektir. İşte hakiki sanat, bakışa rehberlik eden, görüş gücü kazandıran ve mahlukat aynasında Hakkı seyretmeye vesile olandır.

Allah-u Zülcelâl’in güzel isimleri arasında, El-Halık, El-Musavvir, El-Kadîr, El-Muktedir, El-Mübdi celle celalühü gibi isimler, Allah-u Zülcelâl’in sanatkarane yaratışını ifade eder. Bu esmalar, Allah’ın yarattığı şeyler üzerindeki tecellilerini anlatan isimlerdir. Sanatkar da bu isimlerin tecellilerini fehmedip, diğer insanlara da aksettiren bir aynadır.

Sanat dallarıyla meşgul olmak insanın sabrını geliştirir ve duygularını hassaslaştırır. Bir zaman sanat dalı üzerinde sebatla uğraşan bir sanatkarın zevk duygusu incelir ve böylece Hakiki sanatkâra karşı hayranlığı artar. Bilhassa hat sanatı insanın sabır ve incelik duygularını geliştiren bir sanat dalıdır.

Hat sanatı bir yönüyle estetiği amaçlayan, buna yönelik kuralları olan bir sanat dalıdır. Ama hat sanatının gayesi sadece harflerin en estetik tezahürlerini ortaya koymak değildir. Hattatlar seçtikleri ibarelerde mana ile estetiği birbirini destekleyecek şekilde sanatını ortaya koyar. Mahir bir hattatın elinde, veciz bir ibare, manasındaki derinliği en güzel surette ortaya koyar.

Hat Sanatının Doğuşu

Hat sanatının doğuşu, Kur’an-ı Kerimin vahiy katipleri tarafından yazılmasına kadar gider. Bazı kelimelerin yazılışı hakkında Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin vahiy kâtiplerine yaptığı tavsiyeler ışığında ilk hat örnekleri oluşmaya başlamıştır. Mesela besmelenin yazılışında sin harfinin uzun bir şekilde yazılması, Peygamber efendimizin tavsiyesidir.

Sahabelerin açtıkları yoldan ilerleyen ilk hattatlar, gittikçe Kur’an-ı Kerim’i yazmaya bir sanat hüviyeti kazandırmaya başlamışlardır. Hat sanatı İslam medeniyetinde her geçen asırda estetik bakımdan kemal seviyesine doğru adım adım yaklaşmıştır. Git gide harf bünyeleri, ölçüler, nispetler oturmuş; daha sonraları da muhtelif yazı çeşitleri ortaya çıkmıştır.

İslam tarihi boyunca, yazının estetiği hiçbir dönemde gerilememiş; bilakis her dönemde yazı öncekine nazaran daha zarif ve güzel bir hâle bürünmüştür. Sanki Kur’an-ı Kerim’i koruyacağını vaad eden Rabbimiz, Kuranın korunmasına hizmet eden hat sanatını da koruması altına almıştır.

Hat sanatı doğuşu itibarıyla bir Kur’an sanatıdır. Daha evvel okuma yazma bilenlerin sayısının çok az olması sebebiyle Araplar arasında yazı sanatı bilinmiyordu. İlk zamanlar yazılarda estetik özellik yoktu. Ancak Kur’an-ı Kerim’in Arapça olarak nazil olması üzerine bu harflerin en güzel şekilde yazılması bir sanat haline gelmiştir.

İslam medeniyetleri yetişen binlerce hattat, İslam yazısının daha estetik bir kimliğe bürünmesi için gücü nispetinde gayret sarf etmiştir. Bilhassa bazı büyük sanatkârların dehasının da etkisiyle bugün hat sanatı dünyayı hayran bırakan büyük bir birikim meydana getirmiştir.

Bilindiği üzere Kur’an-ı Kerim, okuyanın ilminin derinliği ölçüsünde mana kazanır. Bunun gibi her bir insana da sahip olduğu kabiliyetlerini kullanması için ilham verir. İşte hat sanatkarları da ilhamlarını Kur’an-ı Kerim’den alarak zirve eserlerini meydana getirmişlerdir.

Bir hattatın en büyük ilham kaynağı Rabbimizin âyetleridir elbette. Ayet-i kerimelerden sonra hadis-i şerifler, kelam-ı kibar denilen sahabelerin, evliyaların sözleri ve manalı şiirler de hattatlara ilham vermiştir. Bir hat eseri, aynı zamanda seçilen ibarenin kutsî, hikmetli ve edebî olmasıyla manevi bir kimlik kazanır. Böyle bir eser yazana şevk verdiği gibi, okuyana ve seyredene de sanat zevki verir.

Tasavvuf Hattatların İlham Kaynağıdır

Sanat tarihi araştırmacıları tasavvuf kültürü ile hat sanatı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu müşahade ederler. Bu hem hat eserlerinde görülen ibarelerden, hem de hattatlar arasında sufilerin çok olmasından anlaşılabilir.

Hat sanatının öğretilmesi sürecine temeşşuk denir. Hat meşk etme, yani talebeye hat sanatının estetik duygusunu kazandırma süreci ile tasavvuftaki seyr-i sülûk arasında da birtakım benzerlikler vardır. Nasıl ki Allah’a dost olma yolunda yetişmek isteyen mürid, bir mürşidin terbiyesi altında yetişirse, hüsn-i hat meşk etmek isteyen kişi öncelikle, icâzeti olan bir üstada intisap edip kendini onun terbiyesine teslim etmelidir. Nitekim tasavvuftan öğrendiğimiz düsturlardan biri şudur: “Bir eteğe pek yapışan, maksûda tez erer.”

Bilindiği gibi bütün tasavvuf kollarının benimsediği birtakım ahlâk ve edep kaideleri vardır. Bunlar esasen İslâm dininin rehberlik ettiği maneviyat ve ahlak temrinleridir. Tasavvufun nihaî hedefi, beşeri yaratılış gayesine, Allah’a layık bir kul olma mertebesine ulaştırmaktır. Bu gayeye ulaştıran zikrullah, takvâ, sabır, şükür, tevazu, nefsini bilme, Allah korkusu gibi konularla ilgili ayet ve hadisler ile bu manadaki kelam-ı kibar hattatların en çok tercih ettikleri ibareler arasındadır.

“Allah’ı çokça zikredin” anlamındaki “vezkürullahe zikran kesîrâ” ayeti, “kalpler ancak zikrullah ile tatmîn olmaz mı?” anlamındaki  “elâ bizikrillahi tatme’innü’l-kulûb” ayeti, “zikrullah kalplerin şifasıdır” anlamındaki “zikrullahi şifâu’l-kulûb” ibaresi birçok hat eserinde müşahede edilir.

Hz. Peygamber’in ahlâkıyla ilgili olan “şüphesiz sen üstün bir ahlâk üzeresin” anlamındaki “ve inneke le‘alâ hulukın‘azîm” ayeti, muhtelif hat istiflerini görebileceğimiz ayetlerdendir.

“Eğer şükrederseniz nimetimi mutlaka arttırırım” anlamındaki “lein şekertüm leezîdenneküm” ayeti, “sabır güzeldir” anlamındaki “fesabrun cemîlün” ayeti, ayrıca, tasavvufta birçok farklı izahı olan bir hali ifade eden “yakîn” kelimesinin geçtiği “sana yakîn gelinceye kadar Rabbine kulluk et” anlamındaki “va‘-büd rabbeke hattâ ye’tiyeke’l-yakîn” âyeti de bazı hattatlar tarafından istiflenmiştir. Tasavvufî düsturlarla ilgili daha pek çok ibareye hat sanatında yer verildiğini görmek mümkündür.

Tasavvuftaki ilâhî aşktan hareketle, “âhım aşktandır” anlamındaki “âh mine’l-‘ışk” ibaresi, “ey âşıkların sevgilisi” anlamındaki “yâ mahbûbe’l-‘âşıkîn” ibaresi, “aşk imiş her ne var ‘âlemde/ilim bir kıyl ü kal imiş ancak” beyti sık rastlanan ibarelerdendir.

Tasavvufta önemli bir yere sahip olan teslimiyet, edeb, tevekkül, mahlukatı hoş görmek gibi esaslar da hat sanatına ilham vermiştir. hakkındaki hükmü Allah’a havale ettiğini ifade eden “tevekkeltü ‘alâllah” ibaresi, insanların hatalarını bağışlamayı ve hoşgörmeyi öğütleyen “hoşgör” ya da “hoşgör yâ hû” ibareleri, “âh teslimiyet” ibaresi, edebi sürekli hatırlatırcasına “edeb yâ hû” ibaresi ve mahviyeti temsil eden “hiç” yazıları, hat sanatında sıklıkla rastlanan ibarelerdir.

Hat sanatında bir de tarikat önderlerinin yani şeyhlerin, pîrlerin isimlerinin en güzel şekilde istif edilip yazılması geleneği vardır. Hz. Mevlânâ’nın, Hacı Bektâş-ı Velî Hazretleri’nin, Şâh-ı Nakşbend Hazretleri’nin ve bu silsileden gelen birçok meşâyih-i kirâmın, Şeyh Abdülkadir-i Geylânî’nin, Şeyh-i Ekber Muhyiddîn Arabî’nin, Ahmed er-Rufâî Hazretleri’nin ve daha pek çok tasavvuf erbabının isimlerini yazmak, özellikle o tarikata intisap etmiş hattatlar tarafından bir gelenek olarak kabul edilmiştir.

Sufiler başta hat sanatı olmak üzere Kur’an merkezli bütün sanatlara tarih boyunca özel bir önem atfetmiş; sanatkârlığı teşvik etmiştir. Meşhur hattatlardan birçoğu dergâhlarda yetişmiş; hat sanatının yanı sıra tezhip, cilt, hakkâklık, kağıtçılık, kağıt makasçılığı, makta ustalığı gibi pek çok sanat da beraberinde gelişmiştir. Dervişlik ile sanatkarlığın bir arada yürütülmesinin, sanatkara kattığı birçok faydalar olduğu söylenebilir.

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ