HAYIR EHLİ BİR MÜMİN OLMAK İSTEMEZ MİSİN?

  • 17 Kasım 2015
  • 1.017 kez görüntülendi.
HAYIR EHLİ BİR MÜMİN OLMAK İSTEMEZ MİSİN?
REKLAM ALANI

Fitnelere karşı hazırlıklı ol!

Şu hususu iyi belle ki, âdemoğlunu kurtuluşa götürecek en güzel şey, bildikleriyle amel etmesi, Allah’tan korkarak günahlardan kaçınması, bir de sadece Allah Azze ve Celle ile yetinmesidir! Öyleyse sen en iyisi kendi halini düzeltmekle meşgul ol, acziyetini sadece rabbine yönelt, şüpheli şeylerden de uzak dur. İnsanlara olan ihtiyacını azalt. Kendin için istediğin şeyleri onlar için de iste. Kendi hoşuna gitmeyen şeyleri başkaları için de kerih (çirkin) gör!

Hiçbir günahı küçük sayma! Saklanması gerekli bir sırrı ifşa etme. Örtülü kalması gereken bir şeyi açıverme. Kendi kendine bir günahtan bahsetme. Küçük günahları işlemekte ısrarcı olma.

REKLAM ALANI

Her yoklukta Allah’a sığın. Her halde O’na ihtiyaç duy. Her işte O’na tevekkül et. Hevadan (nefsin arzu ve isteklerinden) uzaklaş. Nefsinin tuzaklarına karşı uyanık ol.

Şöhretten kaçın. Allah’a çok şükret. İstiğfarı çoğalt. Sana yararı olacak şeyler hakkında tefekkür et. Olası fitnelere karşı ilimle hazırlıklı ol.

Acele gerektiren konularda teenni ile hareket et. İnsanlarla birlikte iken edebi muhafaza et. Kendi nefsin için başkalarına gazap etmekten sakın. Öfkeni Allah için sadece kendine yönelt. Hiçbir kimseye kötülükle mukabele etme. Cahilin kendini methetmesine imkân tanımadığın gibi, başkalarının seni övmesine de fırsat tanıma! Az gül, mizahtan kaçın. (Başına gelen) acı ve sıkıntıları gizle.

Kurtuluşu yalnızca Allah’tan iste…

(Tüm işlerinde) iffetli davran. Allah’a olan güvenini gizli tut. Yeis ve üzüntülü halin farkına var. Fakirlikten korun. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Allah’ın sana ayırdığı paya razı ol. Allah’ın vaadinin kesinliğine inandığın gibi vaadine karşı da korku üzere ol. Sana yetecek miktarın fazlasını elde etmek için külfete girmediğin gibi, elde etmen istenen miktarı da zayi etme. Verdiği nimetlerden dolayı fakrını daima yüce Allah’a ilet. Kurtuluşu yalnızca O’ndan iste.

Sana zulmedeni affet. Seni mahrum edene ver. Seninle alakayı kesene karşı Allah için irtibatını kesme. Sevdiklerini sırf Allah’ın rızası için kendine tercih et. Canını, malını din kardeşlerine bezlet (feda etmekten esirgeme).

Din konusunda Rabbinin haklarına riayet eyle. Yaptığın bir iyiliği gözünde büyütmediğin gibi yaptığın küçük günahları da asla hakir görme. Kalbin desiselerine karşı uyanık ol! Zira bunlar için Allah’ın belirlediği bir takım cezalar vardır. Ameliyle kendini beğenmekten sakındığın gibi, kendini ilimle bezenmiş gibi göstermekten de sakın.

Zahiri ilmin seni yalancı çıkaracağı batini edebe asla inanma. İnsanlara karşı gelmek söz konusu olsa da yine de sen Allah’a itaat et. Allah Teâlâ’ya isyan söz konusu olan konularda insanlara asla itaat etme. Allah’ın rızasını elde etme yönündeki çabalarını erteleme. Allah için, yaptığın amellere rıza gösterme (yeterli görme)…

Namaz için O’nun huzurunda dururken bütün benliğini toplayarak sadece bu işe odaklan. Allah’ın sana farz kıldığı şeylerin zekâtını, (bu ibadetlere daha da) rağbet ve dinçlikle öde. Yalan ve gıybetten uzak duruş orucunu, muhafaza et. Komşu, yoksul ve gariplerin haklarını gözet. Aileni (ve eşini) edeple beze. Hizmetinde çalışan işçi ve tebaana rıfk (yumuşak huy) ile muamele et. Rabbinin sana emrettiği biçimde adaleti titizlikle ayakta tut.

Bir hayra teşvik edilirsen hemen yerine getir. Sana karışık ve kapalı gelen hususları terk et.

Nasihatte bulunmayı asla terketme!

Günahkârlara karşı merhametle muamele et. Müminlere karşı gösterdiğin samimi davranışını (ya da onlara nasihatte bulunmayı) asla bırakma. Nerede, hangi konumda olursan ol, daima hakkı söyle. Haklı bile olsan çokça yemin etmekten sakın. Etkili konuşma yetisine sahip olsan bile çok konuşmaktan uzak dur.

Dini iyi bilsen bile daha dindar olacağım diye kendini zorlama (vesveseye düşme ve riya yapma). İlmi, her türlü söz ve kelama öncele. Bütün gayretini sarf ettikten sonra da merhametini muhafaza et. Dinini muhafaza etmek kaydıyla insanları idare et. İlke olarak yağcılık ve dalkavukluktan sakın. İnsanlara güzel ahlakla muamele et. Bilgin olmadığı konularda ‘En doğrusunu Allah bilir!’ demekten çekinme.

Birisi senden istemedikçe onunla konuşmaya çalışma. Sana karşı öfke ve kin duyabilecek birinin yanında kendi dindarlığından bahsetme (Olabilir ki sana hased eder). Defetmeye gücün yetmeyen belalara mukavemet etme (sabret). Seni hakir görecek kimselere karşı izzet-i nefsini muhafaza et. Himmetini (gayretini) kötü huylardan uzak eyle. Sadece emin kimselerle arkadaşlık et, dostluk kur. Sırlarını hiçbir insana açma.

Kişileri bulunduktan konumlardan farklı değerlendirme. Kavrayışı eksik kimselere ilmi konulardan bahis açma. Davet edilmedikçe bir işi yapmaya girişme. Âlimler meclisine saygılı ol. Hâkimlerin kadri kıymetini bil. Sana yapılan iyilik ve ihsanları karşılıksız bırakma. Buna gücün yetmiyorsa bari dua et. Cahillerden yüz çevir. Sefihlere karşı ağır başlı ol. İşlerinde, Allah’tan haşyet duyanlarla istişare et.

Zulme uğramış din kardeşine yardım et. Zulmedeni hakka uymaya ikna et. Onun sendeki haklarını bolca ver. Senin ondaki haklarından ise vazgeç. Borçluya mühlet ver. Yetim ve dul kadınlara karşı merhametli ol. Fakirlerden sabır üzere olanlara ikramda bulun. Zengin olduğu halde bir belaya duçar olanlara rıfk ile muamele et. Bir ihsana kavuşmuş olan kimseye asla haset etme (kıskanma).

Kimsenin gıybetini yapma!

Hiçbir kimsenin gıybetini yapma. Kıyamette Rabbinin huzurunda sorguya çekilmekten korkarak (başkalarına duyulacak) su-izan (kötü zannetme) kapılarını kendine kapat. Hüsn-i zan (iyi niyet ve zan) kapısını ise tevil (iyiye yorumlama) imkânını geniş tutarak ardına kadar aç. Tamah kapısını ümitsizlik kilidiyle kilitle. Zenginlik kapısını kanaat anahtarıyla aç.

Çirkin ve hoş olmayan sıfatları Allah’a nispet etmekten sakın. Vakitlerini iyi değerlendir. Gecenin ve gündüzün senden neler alıp götürdüğüne iyi bak. Her vakitte (ve fırsatta) tövbeni yenile.

Yaşadığın ömrü üçe taksim et. Bunlardan birini ilme, birini amele, diğerini de kendine, kendi haklarına ayır. Öncekilerden ibret al.

Allah’ın huzurunda bulunacak iki grup insan üzerine tefekkür et. Zira ahirette, bu iki gruptan birisi O’nun rızasıyla cennete, diğeri ise O’nun gazabıyla cehenneme sevk edilecektir. Allah’ın sana olan yakınlığını iyice tanı.

İnsanın yapıp ettiklerini bütün detayıyla kaydeden kirâmen kâtibin (meleklerin)e de ikramda bulun.

Allah’ın nimetlerinin neler olduğunu iyi anla. Bunları teşekkür ve sena ile karşıla.

İnsanları küçük görmek suretiyle hakkı boşa çıkarmaktan, nefsin makam talebi imasında bulunmasından uzak dur. Çünkü bu türlü anlayışlar, öldürücü zehir gibidir.

İnsanların gözünden düşme korkusunu, Allah’ın seni cezalandırması çekincesiyle, fakirlik korkusunu da ecelinin çok yakın olduğu gerçeğiyle ortadan kaldır. Üzerindeki ubudiyet izlerini mümkün olarak gizlemeye çalış.

Meşveret sırasında tüm gayretini sergile. Allah için sevmede ciddi, Allah için buğuz etmede kararlı ol. Sadece muttakilerle dostluk kur. Sadece âlimlerle düşüp kalk. Akıllı ve basiretli kimselerle içli dışlı ol.

Ümmetin gelecek kuşaklarının da uymasını sağlamak, muttakilere önder, yol arayanlara sığınak olmak suretiyle geçmiş din önderlerine ittiba et (tabii ol).

Günahlar Allah’tan uzaklaşmaya sebeptir

Dini kullanarak dünyalık temin etmeye kalkma. Uzletten payına düşeni al. Sadece helal kazanç peşinde ol. İsraftan uzak dur. Dünyadan sana yeten kadarına kanaat eyle.

İlim meclislerinde edebi, halvet anlarında ünsiyeti, yakîn şubelerinde hayâyı, tefekkür vadilerinde ibreti, korku bahçelerinde hikmeti talep et.

Şunu bil ki, emirlerine muhalefet etmene rağmen Allah, sana olan ihsanını sürdürmekte, zikrinden yüz çevirmene rağmen sana hilim ile muameleye devam etmektedir. Ayrıca O, kendisinden utancın az olmasına karşın senin işlediğin günahlarını örtmeye, kendisine muhtaç olduğun halde seni zengin kılmaya devam etmektedir.

Bütün hayâ perdelerini yırttığın halde Yüce Allah’ın seni görmediğini mi sanıyorsun? Ey kendini aldatan adam!

Ey kardeş, şu hususu iyi bil ki, günahlar gaflete, gaflet kalp katılığına, kasvet Allah’tan uzaklaşmaya, Allah’tan uzaklaşma ise cehenneme girmeye sebep olurlar. Bu konularda ancak diriler tefekkür edebilir. Asıl ölüler, kendilerini dünya sevgisiyle ölüme sürükleyenlerdir.

Şunu iyi belle ki insanların bedenen en rahat, ruhen kederleri en az olanları, dünyaya gereğinden fazla önem vermeyenler, yani züht üzere hayat sürenlerdir.

(Haris el-Muhâsibî -rahmetullahi aleyh-)

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ