Kadın Sekreter Çalıştırmak Caiz mi?
Bir işyerinde ve fabrikada kadın işçi, sekreter çalıştırmak câiz midir?
Bir erkek, sahibi olduğu fabrikasında hem erkek hem kadın çalıştırabilir. Fabrika ortamında çalışanların bir kısmı erkek bir kısmı kadın ise ve çalışma yerleri ayrı ise herhangi bir sakınca yoktur. Fakat halvet halinde ve birbirine yabancı olan erkek ve kadınların karışık olarak bir arada çalışmaları, özellikle de kadınların tesettüre riayet etmemeleri kesinlikle haramdır.
Bilindiği gibi halvet; kendisiyle evlenilmesi yasaklanmamış, bir kadınla bir erkeğin, kapalı yerde yalnız kalmalarıdır. Böyle bir ortamda kadın çalışamaz. Nitekim Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Hiçbir erkek, hiçbir kadınla, yanında mahremi olmadan yalnız kalmasın.” (Buhari)
Sekreter çalıştırmak, sekreter tutan kimsenin durumuna göre değişir. Mesela işyeri sahibi bir kadın, sekreter tutmak isterse, sekreterin mutlaka kadın olması icap eder. Yabancı bir erkek tutması, halvete vesile olacağı için câiz değildir. Sekreter tutmak isteyen kimse erkek ise bir kadını yanında sekreter olarak çalıştırıp yalnız kalmaları haramdır. Nitekim Hz. Peygamber (sav) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Bir erkek yalnız olarak bir kadınla beraber kaldığı zaman, mutlaka onların üçüncüleri şeytandır.” (Tirmizi)
İslam’da kirvelik, ahiret bacı-kardeşliği şeklinde mahrem olma durumu olur mu?
Ahretlik, bacı-kardeşlik veya kirvelik ile taraflar arasında bir mahremiyetin meydana gelmesi mümkün değildir. Çünkü, dinimize göre, mahremiyet; neseb, sıhriyyet ve süt emme yollarından birisi ile olur.
Bazı yörelerde, kadınla erkek, birbirlerine: “Sen benim ahret bacımsın, ben de senin ahret kardeşinim!” şeklinde bir sözleşme ile kardeşlik tesis ettiklerini duymaktayız. Bu kimseler birbirlerine mahrem sayılmakta ve öz kardeşler gibi davranmaktadır. Teklifsiz ve izinsiz olarak birbirlerinin yanına girip çıkmaktadırlar.
Çocuğunu sünnet ettirmek suretiyle kurulan kirvelik de bu şekilde uygulanmaktadır. Halbuki yukarıda belirttiğimiz gibi İslam’da mahremiyet; neseb, sıhriyyet ve süt emme yollarından birisi ile olur. Bu üç yoldan başka bir şekilde olması mümkün değildir. Bazı yerlerde kirvenin mahrem akraba sayılması, çocukların kardeş kabul edilmesi, mesela sünnet edilen çocuğun, ileride kirvesi olan şahsın kızı ile evlenmemesi gibi inançlar, dinimize uygun olmayan bir husustur. Çünkü bu gibi gelenekler, helali haram, haramı da helal kılmaktadır. Bu gibi şeylerden kaçınmak lazımdır.
Bir erkeğin kendini kadına, bir kadının da kendini erkeğe benzetmesinin hükmü nedir?
Bilindiği gibi, erkeğin kendini kadına benzetmesi, elbise ve zinet eşyalarında, konuşma ve yürümede olur. Mesela bilezik, küpe ve kolye takarak veya sesini inceltip kadın gibi yürüyerek veya kadınlara has olan benzeri şeyleri yaparak kendini kadınlara benzetir.
Kadının kendini erkeğe benzetmesi ise elbise ve bir takım sıfatlarla olur. Mesela sert ve kaba hareketler yaparak, saçlarını erkekler gibi kestirerek ve erkeklere has olan benzeri şeyleri yaparak kendini erkeğe benzetir.
Kadının kendini erkeğe, erkeğin de kendini kadına benzetmesi hem haramdır ve hem de büyük günahlardandır. Böyle yapan kişi lanetlenmiştir.
Nitekim İbn-i Abbas (radıyallahu anh) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber (sav) kendini erkeğe benzeten kadına ve kendini kadına benzeten erkeğe lanet etmiştir.” (Buhâri)
“Hz. Peygamber (sav), kadınların yürüyüşünü taklid eden erkeklere, erkeğimsi hareketler yapan kadınlara lanet etti ve onları evlerden çıkarmayı emretti.” (Buhâri)
Kaynak: Asrımız Meselelerine Fetvalar, Reyhani Yayınları.