Peygamber Efendimiz -s.a.v.-’in Oruç İbadeti
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Medine’ye
hicret ettikten bir sene sonra Ramazan orucu farz kılınmıştır.
Ashab-ı kiramdan Muaz bin Cebel radıyallahu anh’ın bildirdiğine
göre Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam bu ayetin
nazil olmasından önce her aydan üç gün oruç tutardı. Müminlerden
de tutabilenler böyle oruç tutarlardı.
Bakara suresinden Ramazan orucunu farz kılan ayet-i kerimeler
nazil olduktan sonra Ramazan ayında oruç tutmak farz kılındı.
Bundan sonra her aydan üç gün oruç tutmak müstehap
(nafile ibadet) oldu.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bundan sonra Ramazan
ayını oruçlu geçirmenin İslam’ın beş şartından biri olduğunu
beyan etmiştir:
“İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah”tan başka ilah
olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna
şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, haccetmek, Ramazan
orucu tutmak.” (Tirmizi, İman, 3)
Peygamberimiz Ramazan ayının gelişini sevinçle
karşılardı. Onun sevindiği her halinden belli
olurdu. Ashabını bu ayın bereketiyle müjdelerdi.
Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin oruç ile
ilgili sünnetlerine uymak Allah’ın rızasını kazanmaya
vesiledir. Bu sünnetleri kısaca öğrenelim.
Sahura Kalkmak Sünnettir
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sahura
kalkarak oruca hazırlanırdı. Sahur, gecenin son
vaktinde, seherde yenilen oruç başlamadan önceki
son yemektir.
Peygamberimiz Ramazan ayında sahura kalkmayı
ihmal etmezdi. Bunu ümmetine de tavsiye
ederdi. Buyurmuştur ki;
“Sahur yemeğinde bereket vardır. Bir yudum
su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal
etmeyiniz. Çünkü sahura kalkana Allah rahmet
eder, melekler de bağışlanmaları için dua
ederler.”(Müsned, 3: 44)
Daha önceki ümmetler sadece iftarda yemek
yerlerdi, uyudukları zaman ikinci günün orucu
başlamış oluyordu. Ama Rabbimizin bu ümmete
merhameti ile imsak vaktine kadar sahur
yemeye izin verildi.
İbnu Abbas radıyallahu anhüma rivayet ettiğine
göre Peygamber sallallahu aleyhi
ve sellem buyuruyor ki:
“Sahur yemeği ile gündüz tutacağınız
oruca ve öğle üzeri uykusuyla
da (kaylûle) teheccüd namazına
kuvvet kazanın.” (İbn Mâce, Sıyâm 22).
Bir ibadete hazırlık olarak yapılan
amellere de sevap vaad edilmiştir.
Mesela bir Müslüman namaz kılmak
için kalkıp, abdest alır, bedenini
ve elbisesini temizler. Bunlara da namaza
hazırlık olarak yapıldığı için mükafat verilir.
Bunun gibi Ramazanı oruçlu geçirmek
için niyet eden bir mümin de, oruca kuvvet
kazanmak için sahurlara kalktığı zaman buna
da mükâfat verilir.
Sahur yemeğini, gecenin ilk kısmında yemek de
caizdir ama son kısmında yenirse sünnete uygun olur.