Seyda Hazretlerinin -KS- Davası, İslam Davasıydı

Yusuf Hemedanî kuddise sırruh hazretlerine sordular:
“Allah dostlarına ulaşamıyorsak ve onlar gizlenmişse selamete ermek için ne yapalım?” Hazret şöyle buyurdu:
“Allah dostlarının sözlerinden her gün okuyunuz. Hatta gaflet sahipleri bunu vird edinsinler.”
Son devir alimlerinden sohbetleriyle kalp hastalıklarına şifa olan Seyda Muhammed Konyevî kuddise sırruh hazretleri geçtiğimiz sene ahirete irtihal eyledi. Biz de onun hatırasını yad etmek suretiyle onun maneviyatından istifade etmek istiyoruz.
Seyda Muhammed Konyevî Hazretleri hayatını ilimle geçirmiş ve ilimle kazandığı bilgi, donanım ve ferasetle; malıyla canıyla her şeyiyle kendini Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin yoluna feda etmiş ve İslam’ı hayatının her zerresinde yaşamayı kendisine ilke edinmiş ve bunu insanlara öğretmeye gayret eden bir İslam alimiydi.
Anadolu’muz asırlardır Peygamber varisleri olan Allah dostu alimler sayesinde İslam yurdu olmuştur. Tasavvuf yolunun öncüleri bu toprağın insanlarını dini ve manevi değerlerle yoğurup, birbirlerine kardeş ederek bir İslam medeniyeti inşa etmişlerdir.
Gönüller mimarı arif, aşık ve sadıklar her devirde bu toprakları Allah ve Resulünün muhabbetiyle mayalamıştır. Anadolu’muzun hangi yöresine gidersek gidelim her bir ilimizde bir veya birkaç velimizin kabr-i şerifini bulabiliriz. Coğrafyamızdaki gönül erleri yerleştikleri yerlerde yaptırdıkları cami, dergâh ve medreselerle yurdumuzu bir baştan bir başa sarıp sarmalamışlardır. Bilhassa Anadolu’nun kalbi her zaman Konya’da atmış, bu diyarın ayrı bir yeri olmuştur.
Bilindiği gibi Seyda Muhammed Konyevî kuddise sırruh hazretleri de medresesini kurmak için Konya diyarını tercih etmişti. Her hafta kendisini ziyarete gelen sevenlerine sohbetleriyle rehberlik eden Seyda Hazretleri ömrü boyunca insanları eşref-i mahlukat özelliklerine geri dönmeye çağırmıştır. Allah’ın emir ve nehiylerine uygun bir hayata çağırırken, dünya hayatının geçici olduğunu ve bu geçici hayat için baki olan hayatımızı yok etmemeyi tembihlemiştir.
Allah dostlarının feyizli nefesleri bakırı altına, kömürü elmasa çeviren iksir gibidir. Tesirli sözleri her zaman gönülleri İlahi tecellilerin ve ilhamların zevkiyle buluşturmaya devam edecektir.
Allah dostları Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin yolunu devam ettirme davasına kendilerini feda edip, kendilerini kayıtsız şartsız Hakk’a teslim edebildikleri için, davetleri zamanları aşmış, sesleri çağlar ötesine ulaşmıştır. Seyda hazretleri de fani ömrünü tamamlayıp Mevlasına kavuşmuş olsa da daveti her zaman devam edecektir.
Hayatları boyunca feyizli sohbetleriyle gönülleri ihya eden Hak dostları, vefatlarından sonra da geride bıraktıkları eserleriyle, yetiştirdikleri talebeleriyle ve halifesi ile ruhlara ümit ışığı ve ferahlık vermeye devam edeceklerdir.
Hiç şüphe yok ki onların maneviyatları, bir zaman hayat sürüp ibadet ve hizmet ettikleri mekanlara tesir eder. Kendileri ebediyete yolcu olsalar da, hatıraları sevenleri onun yolunda olduğu müddetçe hep diri kalır.
Seyda Muhammed Konyevî kuddise sırruh hazretlerinin fani hayata veda edişiyle müteessiriz. Sohbetleriyle, hizmetleriyle, feyiz ve muhabbetiyle gönülleri ihya eden Seydamız hakkında ne söylesek azdır. Bizlere örnek olması için arkasında bıraktığı hizmetlerden bahsetmek istiyoruz.
Vakıf Hizmetleri
Seyda Hazretlerinin davası İslam’a ve insanlığa hizmetti. Bütün hayatını da malıyla, canıyla bu dava üzerine kurmuştu. Seyda hazretlerinin ardında bıraktığı Kevser Vakfının da asıl hizmet noktası insanların kurtuluşuna vesile olmaktır.
Manevi değerler, manevi hizmetler, medreseler, Kur’an kursları, ilim erbabı insanlar yetiştirmek… Bunlarla birlikte irşad ve tebliğ hizmetleri… Ama hepsinde ana gaye insan kurtarmak. Bu yapılan hizmetlerde temel prensip ne kadar kazanabiliriz değil, kaç kişi kazanabiliriz? Bunun için vakfımız gençlere yönelik kültür gezileri gençlik kampları ve aktiviteler de yapmaktadır.
Kevser Vakfının Yardımları
Kevser Eğitim Vakfı yurt içinde ve yurt dışında milli ve manevi değerlerine bağlı eğitim, kültür sosyal yardımlaşma ve dayanışma hizmetleri yürütmektedir.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor ki:
“Mümin müminin aynasıdır, mümin müminin kardeşidir, (ihtiyaç duyduğunda) onun geçimini temin eder, zarardan-ziyandan korur ve elinden geldikçe onu savunur.” (Ebu Davud, Edeb, 49)
Kuruluşundan bu yana ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşan Kevser Vakfı yurtiçi ve yurtdışında binlerce aileye eğitim, gıda, sağlık, erzak, kırtasiye, kıyafet ayni ve nakdi yardımlarda bulunmaktadır. Yüzlerce öğrenciye burs yardımı yapılmıştır.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor ki:
“Kim bir Müslüman’ın dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa, Allah da dünya ve âhirette onun işlerini kolaylaştırır. Kim bir Müslüman’ın ayıbını örterse, Allah da dünya ve âhirette onun ayıplarını örter. Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 60)
Allah-u Zülcelâl imkanlarını hayırlar için kullanan bütün mümin kardeşlerimizin dünya ve ahirette işlerini kolaylaştırsın, yardımcıları olsun.
Afrika’da Su Kuyuları
Afrika’nın farklı ülkelerine 38 su kuyusu açılması da yapılan hizmetlerden bir diğeridir. Nerede bir afet ve sıkıntı olsa oraya koşan, yardım kampanyalarına destek olan Kevser Vakfı Afrika’daki yardım faaliyetlerine bir yenisini ekledi. Batı Afrika Gana bölgesinde Seyda Muhammed Konyevi Hazretleri adına yapılan su kuyusunu hizmete açarak susuzluk çeken Müslüman kardeşlerimizin istifadesine sundu.
Bilindiği gibi, Afrika’nın susuzluk sorunu, maalesef hala çözülebilmiş değil. Çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu tek kıta olan Afrika’da milyonlarca Müslüman kardeşimiz sefalet, yoksulluk, açlık ve susuzluk kıskacında yaşama mücadelesi veriyor. Hayatın kaynağı olan temiz suya erişememe problemi yüzünden milyonlarca kadın, çocuk, genç ve yaşlı hastalıklarla boğuşuyor.
Kevser Vakfı insanlığın en acil ihtiyacı olan su ihtiyacını gidererek susuzluktan yanan sinelerin imdadına koşuyor. Allah rızası için, anne babasının hayrına bu hayratı yaptıran kardeşlerimizden Allah razı olsun. Mahşer gününde Kevser havuzundan içmeyi nasip eylesin. Amin.
Dezavantajlı İnsanımıza Şefkat Eli
Vakıfta son zamanlarda toplumun durumuna göre hizmet yelpazesinin genişletilmesi gerekti. Kebair günahların artması, içki uyuşturucu madde bağımlısı, teknoloji bağımlıları insanların artmasıyla vakıf bu alanlara da yöneldi.
Seminerler, paneller, bağımlı kardeşlerin tedavi süreçlerini yürütme gibi faaliyetleri var. Medreselere Kur’an kurslarına zaten müspet insanlar geliyor. Vakıf olarak madde bağımlısı olmuş, toplumdan dışlanmış insanlarımızın yanında yetim öksüz çocukların kazanımı projelerine de ağırlık verildi.
Vakfımız yüzlerce dezavantajlı gence tedavi ve manevi rehabilitasyon desteği ve iş istihdamı yapmaktadır.
Seyda Hazretleri hiçbir zaman müslümanlar arasında fark gözetmezdi. Hangi günah bataklığından gelirse gelsin kendisine gelen insanı bir evlat gibi kabul ederdi. İnsanların hatasını örtmek, kötülüğe iyilikle karşılık vermek onun en göze çarpan ahlaki vasıflarıydı.
Seyda hazretleri daima “Bu gariplere, madde bağımlısı, toplumdan dışlanmış arkadaşlara el uzattığınızda, medrese açmak, alim yetiştirmek gibi sevap kazanacaksınız,” derdi.
“Bazı hizmet teşekkülleri, başka vakıf ve dernekler yurt, dershane vesaire açıyor olabilir oradan ticaret de yaparak başka hizmetlere kaynak da oluşturabilirler. Siz bu çocuklara sahip çıkın, belki para yoktur ama bu hizmetle siz kazançlı çıkarsınız” diyordu. “Onları dergâha getirin. Siz camideki insanları veya başka bir camiaya mensup insanları değil o düşmüşleri dergâha getirin” buyuruyordu.
“Siz birahanelerdeki, meyhanelerdeki, kahvehaneler kumar oynanan yerlerdeki, sokaklardaki insanları ıslaha çalışın.” diyordu.
Onun teşvikleriyle Türkiye genelinde şu anda 320 hizmet noktamız var. Hepsi bu anlayışla çalışmalarını devam ettirmektedir.
Hizmet Ahlakı
Hizmet gönül veren insanlarla birlikte yapılan işleri kapsıyor malumunuz. İnsanların olduğu yerlerde farklı düşünülmesinden kaynaklanan bazı sıkıntılar olabiliyor. İşte bu hizmet esnasında yaşanılan sıkıntılar için, “Size kötülük yapıldığında dahi iyilikle muamele edin. Çünkü hizmet meşakkattir. Bu yol çilelidir. Biz bu yolun çilesine talip olmuşuz. ‘Haklıyım’ demeniz haklı olduğunuzu göstermez” diyordu Seyda Hazretleri…
Seyda hazretlerinin hizmet prensibinde affedici olmak vardır. Güzel ahlak vardır. Kötülüğe iyilikle muamele etmek vardır.
Seyda Hazretleri, Kur’an ve sünnete uygun olmayan hiçbir hizmeti ve hareketi benimsemezdi. “Yaptığınız etkinliklerde, programlarda, davetlerde, tebliğlerde, Kur’an ve sünnete uygun hareket edeceksiniz yapın” der. Mesela, kadınlarla karşı karşıya gelip, onlara İslam’ın emirlerini bile olsa anlatmayı bize onlara tebliğ yapmamızı kesinlikle yasaklamıştır. Kapı arkasından ya da perde arkasından; kadının mahreminin yanında olduğu bir ortamda bunu gerçekleştirin.” derdi.
“Sohbetlerde, gezilerde, seminerlerde kafilelerde hayatımızın her alanında ve anında Allah-u Zülcelâl’in daima bizi görüyor ve biliyor olduğu şuuruyla hareket edin. Niyetiniz sadece Allah’ın rızası olsun. Beni mutlu etmek için, gözüme girmek için değil, sadece ve sadece Allah-u Zülcelâl’in rızasını kazanmak için yapın. Kur’an ve sünnete uygun değilse; isterseniz, gökdelenler dikin. Oradan vebal kazanırsınız, hayır kazanmazsınız” diyordu.
Nefes alıp verdiğimiz müddetçe Allah’ın kitabından, Peygamberimizin sünnetinden zerre taviz vermeden yaşamamızı istiyordu.
Sadece insanlara değil; hayvanlara, milletine faydalı her alanda hizmetler yapmamızı kalıcı hizmetler yapmamızı istiyordu. Kısa sürede çok hizmetler yapıp dağıtmak değil az da olsa sürekli samimiyet ve sadakatle hizmet yapmamızı istiyordu. Hani hadisi şerifte buyruluyor ya “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.”
Seyda Hazretleri, birbirimizi sevmemizi, toplumumuzda kardeşlik hukukunu oluşturmamızı, ayrımcılıktan, ırkçılıktan uzak durmamızı tavsiye ediyordu. Manevi ve milli değerlerimize sahip çıkmamızı, onları tahrip etmememizi tavsiye ediyordu.
Hizmet esnasında en çok dikkat edilmesini istediği ve sakındırdığı şeyler; koğuculuk, fitne ve gıybettir… Zira bunlar ateştir, yangındır. Bunların olduğu yerde sadece bireyler değil toplum da etkileniyor. Seyda hazretleri her zaman:
“Gıybet ve dedikodudan uzak durun. birbirinize karşı haset beslemeyin. Sevgiyle birbirinize davranın.” diye özellikle tavsiyede bulunurlardı.
Allah-u Zülcelâl Seydamızın açtığı hayır kuruluşlarımızı, Onun feyzi ve duası hürmetine ihlasla bu hizmetleri sürdürmeyi nasip eylesin. Ahirette de onun şefaatine nail eylesin. Amin.