TOPLUM VE HİKMET / Gemileri Yakma Vakti

  • 01 Aralık 2025
  • 8 kez görüntülendi.
TOPLUM VE HİKMET / Gemileri Yakma Vakti
REKLAM ALANI

TOPLUM VE HİKMET
Gemileri Yakma Vakti
Bilal Telci

İsrail, gözlerimizin içine baka baka katliam yapıyor. Kadın, çocuk, bebek, yaşlı, genç demeden; canlı cansız her şeyi yakıp yıkıyor. Gazze’nin masum Müslümanları, çıldırmış bir canavarın pençesinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hastaneler bombalanıyor, okullar yerle bir ediliyor, masum bebeklerin çığlıkları gökyüzünü inletiyor. İsrail, insanlığın vicdanını hiçe sayarak soykırım işliyor. Peki, dünya ne yapıyor? İslam âlemi ne yapıyor? Cılız kınamalar, etkisiz diplomatik girişimler, bitmeyen sözler… İsrail dinlemiyor, umursamıyor.
Artık söz bitti, kınama bitti, diplomasi bitti! Soru açık: Bu zulme dur denmeyecek mi?
Tarık bin Ziyad gibi gemileri yakma vakti gelmedi mi?
Gazze: Ümmetin Kanayan Yarası
Gazze, bir coğrafya değil, ümmetin vicdanıdır. Oradaki her bir Müslüman, bizim kardeşimizdir. Kur’an-ı Kerim, “Müminler ancak kardeştirler” (Hucurat; 10) buyurarak, Gazze’deki mazlumların acısını yüreğimizde hissetmemizi emreder. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem ise, “Müminler, bir vücudun azaları gibidir; bir azası rahatsız olduğunda, diğer azalar da uykusuzluk ve ateşle ona ortak olur” (Buhari, Müslim) diyerek, Gazze’nin acısını kendi acımız gibi görmemizi öğütler. Ancak bugün, ümmetin bir parçası kanlar içinde inlerken, bizler ne kadar bu acıya ortak olabiliyoruz? Kınamalarla, sosyal medya paylaşımlarıyla, geçici öfkelerle mi geçiştireceğiz bu sorumluluğu?
İsrail, yalnızca Gazze’yi değil, insanlığın vicdanını da bombalıyor. Dünya, bu vahşete seyirci kalıyor; İslam âlemi ise cılız seslerle yetiniyor. Büyük âlim İmam Şafiî rahmetullahi aleyhin dediği gibi, “Zulme sessiz kalan, onun ortağıdır.”
Sessizliğimiz, kınamalarla yetinmemiz, bu soykırımın bir parçası olmamıza neden oluyor. Gazze’deki kardeşlerimiz, her birimizden yardım bekliyor. Onlar, ümmetin onurunu korurken, bizler sıcak evlerimizde, güvenli şehirlerimizde bu çığlığa ne kadar kulak veriyoruz?
Tarık bin Ziyad’ın Cesareti: Gemileri Yakma Zamanı
Endülüs’ü fethetmek için yola çıkan Tarık bin Ziyad, gemileri yaktı ve askerlerine şöyle seslendi: “Arkanızda deniz, önünüzde düşman! Zaferden başka çareniz yok!”
Bu karar, teslimiyet değil, cesaretin ve inancın sembolüydü. Bugün, Gazze için de aynı kararlılığa ihtiyacımız var. Artık geri dönüş yok. Ya zulme karşı duracağız ya da tarih önünde suçlu olacağız.
Gazze’nin Feryadına Sessiz Kalmak Zulmün Ortağı Olmaktır
Kur’an bize bu cesareti emreder:
“Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur…” (Hud, 113)
Zulme karşı durmak, bir seçenek değil, imanımızın gereğidir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem:
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İman, 78) buyurur.
Gazze’deki soykırıma karşı elimizle, dilimizle, kalbimizle mücadele etmeliyiz. Elimizi taşın altına koymalıyız: yardım kuruluşları aracılığıyla maddi destek, boykotlarla ekonomik baskı, dualarla manevi güç. Dilimizi kullanmalıyız: her platformda Gazze’nin haklı davasını haykırmalı, zulmü teşhir etmeliyiz. Kalbimizle ise bu acıyı hissetmeli, kardeşlerimizin çığlığına sessiz kalmamalıyız.
İslam Âleminin Sorumluluğu: Birlik Olma Zamanı
İslam âlemi, tarih boyunca birlik olduğunda yenilmezdi. Ancak bugün, paramparça olmuş bir ümmet, Gazze’nin çığlığına cılız seslerle yanıt veriyor. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz:
“Allah’ın ipine hep birlikte sımsıkı sarılın ve bölünmeyin,” (Âl-i İmrân, 103) buyurarak, birliği emreder.
Gazze, ümmetin birliğinin sınavıdır. Eğer bugün birleşmezsek, zulme karşı durmazsak, yarın çocuklarımız bize, “Neden sessiz kaldınız?” diye soracak.
Bediüzzaman Said Nursi, “Müminlerde nifak ve şikak, kin ve adavet, İslam’a zulümdür,” der.
Birbirimize karşı kin, ayrılık ve çekişme yerine, Gazze için birleşmeliyiz. Müslüman liderler, alimler, sivil toplum örgütleri ve bireyler olarak hepimiz sorumluyuz. Diplomasi, kınama ve sözler artık kifayetsiz. Somut adımlar atılmalı: ekonomik yaptırımlar, uluslararası baskı, insani yardım koridorları. Gazze’deki kardeşlerimiz, ümmetin cesaretini bekliyor. Ne Yapmalıyız?
Gemileri Nasıl Yakacağız?
Gazze için gemileri yakmak, kararlılıkla harekete geçmek demektir. İşte her birimizin yapabileceği adımlar:
1. Maddi ve Manevi Destek Sağlayın: Güvenilir yardım kuruluşları aracılığıyla Gazze’ye maddi yardım ulaştırın. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem:
“Kim bir Müslüman’ın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun ahiret sıkıntılarından birini giderir,” (Ebû Dâvûd, Edeb, 60) buyurur. Her bir kuruş, bir mazlumun hayatını kurtarabilir.
2. Boykotla Zulme Darbe Vurun: İsrail’i destekleyen markalara karşı boykot, ekonomik bir silahtır. Bu, her Müslümanın elinde bir güçtür. Mevlana’nın dediği gibi, “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” Boykot, Gazze’ye bir ışık olabilir.
3. Hakikati Haykırın: Sosyal medyada, sokakta, her platformda Gazze’nin sesi olun. Zulmü teşhir edin, mazlumun yanında durun.
“Şüphesiz ki insanlar zâlimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır.” (Ebû Dâvûd, Melâhim 17)
4. Dua Silahını Kullanın: Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem:
“Müslümanın kardeşine gıyabında yaptığı dua kabul olunur,” (Müslim, Zikir 87) buyurur. Her namazda, her secdede Gazze’yi hatırlayın. Dualarımız, ümmetin manevi kalkanıdır.
5. Birlik Olun: Müslümanlar olarak siyasi, mezhebi ve coğrafi ayrılıkları bir kenara bırakın. Gazze, ümmetin ortak davasıdır. Birlik, en büyük gücümüzdür.
Bir Uyanış Çağrısı
Gazze, ümmetin vicdan sınavıdır. İsrail’in vahşeti, yalnızca Filistin’i değil, insanlığın onurunu hedef alıyor. Artık söz bitti; kınamalar, diplomatik girişimler, cılız sesler bu zulmü durduramaz. Tarık bin Ziyad gibi gemileri yakma vakti geldi. Zulme karşı cesaretle, imanla, kararlılıkla durmalıyız. Kur’an’ın emri açık:
“Zalimlere karşı cihad edin.” (Tevbe; 36)
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin yolu belli:
“En üstün cihad zalim sultanın karşısında hak sözü söylemektir.” (Nesâî, Bey’at 37)
Gelin, Gazze için gemileri yakalım. Elimizi, dilimizi, kalbimizi mazlumların yanında birleştirelim. Çünkü sessiz kalmak, zulmün ortağı olmaktır. Gazze’nin çocukları, ümmetin cesaretini bekliyor. Onların çığlığına kulak verelim; çünkü ümmet birleştiğinde, Allah’ın yardımı yakındır:
“Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara; 153)
Şimdi, Gazze için ayağa kalkma zamanı!

REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ