Zühd ve Takva Timsali Dâvûd-u Tâî Hazretleri

  • 05 Temmuz 2019
  • 1.272 kez görüntülendi.
Zühd ve Takva Timsali Dâvûd-u Tâî Hazretleri
REKLAM ALANI

Dâvûd-u Tâî hazretleri, tasavvuf yolunun büyüklerinden, zühd ve takvasıyla meşhur bir evliya idi. Tam ismi, Ebû Süleymân Dâvûd bin Nâsır-i et-Tâî’dir.

Gençlik çağında Kûfe’de İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinden fıkıh ilmi öğreniyordu. Arapçası çok kuvvetliydi. Sözü fasih konuşurdu ve fikrini savunmakta maharetliydi.

Bir gün ilmî münazara sırasında muhatabına sert konuşunca hocası onu ikaz etti. Bunun üzerine evine çekildi. İmâm-ı A’zam evine gelip ilme devam etmesini ama tartışmalardan kaçınıp daha çok dinleyerek istifade etmesini tavsiye etti. Dâvûd-u Tâî hazretleri bunun üzerine bir yıl hiç tartışmalara karışmayıp dinleyici oldu. Bu bir yıl içinde konuşmalara karışmamak için sabretmesinin ona çok menfaat kazandırdığını söylemiştir.

REKLAM ALANI

İmâm-ı Âzam’ın yanında zâhirî ilimleri öğrenip hadis ve fıkıh ilminde yüksek seviyelere ulaştığı sıralarda mânevî arayış içine girdi. Hasan Basrî hazretlerinin dizinin dibinde tevbe etmiş bir zahid ve sûfî olan Habîb-i Acemî’nin talebesi oldu.

Dâvûd et-Tâî hazretleri, “zamanının en fasih konuşanı ve Arapça’yı en iyi bileni”, “fıkıhta ve re’yde imamların önde gelenlerinden biri” olduğu halde kitaplarını Fırat nehrine atarak zühd ve ibadete çekildi. (bk. Ebû Nuaym, VII, 336; Kuşeyrî, s. 123).

Habîb-i Acemî gibi o da uzleti ve kanaati tercih etti. Onu zühd ve takva hususunda örnek aldı ve dünyaya hiç önem vermedi. Halktan ve dünyevî işlerden tamamen uzaklaşarak evine kapandı ve ancak namaz vakitlerinde cemaate katıldı. (Zehebî, VII, 423-424).

Tâbiînden birçok zattan istifade etti. Devrinin meşhur evliyalarından Fudayl b. İyâz, Ca‘fer es-Sâdık ve İbrâhim b. Edhem rahmetullahi aleyhim ecmaıyn gibi zatlarla sohbet etti.

Babasından kalan mal ile geçimini temin etti. Malını da yoksullarla ve dervişlere dağıtır, kendisi yokluğa sabrederdi. Tasavvufu az yemek, az konuşmak, az uyumak, Allah korkusu ve âhiret endişesiyle çok gözyaşı dökmek olarak tarif etmiştir.

Şüpheli şeylerden çok sakındırdı. Hârûn Reşîd ve diğer makam sahiplerinin hediyyelerini kabûl etmezdi. Hicri 165 yılında Bağdâd’ta vefât ettiği zaman evi virane olmuştu.

Tasavvuf yazarlarından İmam Kuşeyrî rahimehullah, onun yirmi yıl boyunca evinin tavanına bile bakmayacak kadar kalbiyle meşgul olduğunu söylemiştir. Ölümü çok tefekkür ederdi. Ölüme hazırlanmak ve böylece ölümü bir bayram gibi karşılamak gerektiğini ifade etmiştir.

Dâvûd et-Tâî hazretleri Kur’an okurken ruhunu teslim etti. Bazı kaynaklarda, cehennemle ilgili bir âyetin tesirinde kalarak hastalandığı sabaha kadar endişe içinde kıvranıp, sabaha karşı vefat ettiği bildirilmiştir.

Tasavvuf yolunda kendisinden Ma‘rûf-i Kerhî ve ondan da Seriyyi Sakati hazretleri feyz almıştır. Devrinin zahid ve sûfîleri arasında çok muteber olmakla birlikte şöhretten sakındığı için kabrinin de ıssız bir yerde yapılmasını vasiyet etmiştir.

Yetimlere Götür  

Dâvûd-i Tâî hazretleri kendi nefsi için lezzetli yemekler yemezdi. Ekmeğini su içine ufalayıp içerdi. Bunu lokmayı çiğnemek meşgul etmesin, Allah’ı zikretmekten mahrum kalmayayım diye yapardı. Uzan zamandır et yemeği yemediğini bilen bir talebesi ona biraz etli yemek getirdi.

Ancak Dâvûd-i Tâî kuddise surruh yemeği yemedi. Yemeğe bakıp,

– Filanca kişinin yetimleri ne haldedir? Diye sordu. Talebesi boynunu büktü,

– Bildiğiniz gibidir, dedi. Dâvûd-i Tâî hazretleri,

– Bu yemeği onlara götür, dedi.

Talebesi ise mahzun olarak;

– Efendim, siz de epey zamandır etli yemek yemediniz, dedi.

Dâvûd-i Tâî hazretleri;

– Eğer bu yemeği ben yersem, necasete dönüşür, dışarı çıkar. Ama yetimler yiyince salih amel olarak Allah’ın katına çıkar, dedi.

Bir Dirhemlik İtibarın Yoktur!  

Bir gün Dâvûd-i Tâî hazretleri pazara çıkmıştı. Taze hurma almak istedi ama yanında parası yoktu. Hurmacıya;

– Parasını yarın vermek üzere bir dirhemlik hurma verir misin? diye sordu. Hurmacı onu tanımadığı için;

– Veresiye hurma satmıyorum, dedi.

Yanındakiler hurmacıya bu zatın Dâvûd-i Tâî hazretleri olduğunu söylediler. Bu sefer çok üzüldü. Hemen Dâvûd-i Tâî rahmetullahi aleyhinin evini bulup yanına geldi. Dâvûd-i Tâî hazretleri ise o sırada evine gelmiş, nefsini hesaba çekerek;

– Gördün mü ey nefsim, senin bir dirhemlik bile değerin yoktur, diye nefsini azarlıyordu. İşte bu sırada hurmacı gelip içinde yüz dirhem olan bir kese uzatarak:

– Bağışlayın, sizi tanımadığım için öyle dedim. Ne olur bu hediyemi kabul buyurun, diye yalvardı. Dâvûd-i Tâî hazretleri ise tebessüm ederek:

– Sadece nefsime ne kadar değersiz olduğunu göstermek için çarşıya çıkmıştım, yoksa benim ihtiyacım yoktur. Hamdolsun ki nefsim bu dünyada bir dirhemlik bile itibarının olmadığını gördü, dedi. Dirhemleri de kabul etmeyip ihtiyaç sahiplerine vermesini tavsiye etti.

Kabirde Kim Koruyacak?

Ebû Yahyâ rahimehullah, bir gün Dâvûd-i Tâî kuddise sirruhun evine gitmişti. Baktı ki evinin bazı yerleri bakımsızlıktan yıkılmış vaziyetteydi. O evini tamir ettirmek için dünya ile meşgul olmak istemiyordu. Evde bir su kabı, bir ekmek torbası ile yastık olarak kullanılan bir kerpiçten başka bir şey yoktu. Hatta evinin kapısı bile yoktu. Ziyaretine gelenler:

– Evinize bir kapı takmamıza bari müsaade edin. Hayvanlar girip, size bir zarar verebilir, dediler. Dâvûd-i Tâî hazretleri:

– Siz beni, dünyanın hayvanlarından korumaya çalışıyorsunuz. Peki, ya kabrin yılan ve çıyanlarından beni kim koruyacaktır? Kabirdekiler ise, dünyadakilerden kat kat daha şiddetlidirler, diyerek ağlamaya başladı.

Ölmeden Önce Kendini Hesaba Çekti

Vefât ettiği gece bir kişi rüyâsında Dâvûd-i Tâî’yi “Şu anda zindandan kurtuldum” diyorken gördü. Sabah olunca kendisine rüyâsını anlatmak için evine geldiğinde onun vefât etmiş olduğunu öğrendi. Vefât haberini duyanlar cenâzesine iştirak etmek için Bağdat’a koştu.

Evliyalardan İbn-i Semmâk rahimehullah kabrinin başında durup şöyle hutbe irad etti:

“Ey Dâvûd! Kendini, kabir zindanına konmadan önce dünyâda hapsettin. Hesap günü gelmeden önce, sen kendini dünyada hesaba çektin. Bugün de Allah-u Zülcelâl’in rahmetine ve rızasına kavuşursun inşa Allah!”

Hikmetli Nasihatleri

İbni Semmâk rahmetullahi aleyh Dâvûd-i Tâî kuddise sırruha gelip:

– Bana nasîhat et? dedi. O da:

– Allah-u Zülcelâl’in seni razı olmayacağı bir yerde görmemesi ve emrettiği yerden de ayrılmış bulmamasına gayret et. Allah-u Zülcelâl’den hayâ et ki, senin O’na yakın olduğunu ve senin üzerindeki kudretini göz önüne getiresin. Öyle bir oruç tut ki iftarın ölüm olsun. Ehl-i dünya insanlardan aslandan kaçar gibi kaç, fakat cemaatleri terk etme ve sünnetden ayrılma,” buyurdu.

***

Dâvûd-i Tâî kuddise sırruhun akrabalarından birisi:

 – Akrabalık hakkı için bana nasihat veriniz, dedi. Dâvûd-i Tâî hazretleri ağlamaya başladı. Bir müddet sonra kendisinde konuşacak hâl buldu ve:

– Gece ve gündüz dünya seferinde birer konaktır. Dünyâ ile âhiretin arası bir günün bitmesi kadardır.  Dünyâdan âhirete mutlaka gideceğimizi unutmayıp ona göre hazırlanmak lâzım. Çünkü yolculuğun bitmesi yakın, ecelin gelmesi de ondan daha aceledir. Ben bunları sana söylüyorum, fakat bu nasıl hata, senden çok, benim ihtiyâcım vardır, dedi.

***

Dâvûd-i Tâî hazretleri talebelerine şöyle buyururdu:

“Dünyayı sevenler, dünyalıkları için ahiret işlerini terk ediyorlar. Sen ise Allah rızasını kazanmak için dünyayı terk et!”

“Her can dünyadan susuz vaziyette gidecektir. Ancak Allah-u Zülcelâl’i zikreden kullar hariç!”

“Hayatımda, gece ibâdet edenlerden başka hiç kimseye imrenmedim.”

“Uzun emele dalan bir kul, üzerindeki kul borçlarını unutur ve tevbe etmeyi sonraya bırakır. Siz böyle yapmayınız.”

“Her an kusur ve günahları çoğalan, kabahatleri yenilenen bir kul, nasıl olur da üzülmez?”

“Dünyâya düşkün olan kimsenin, insanlardan ayrı yaşamasının (uzlete çekilmesinin) bir faydası olmaz. Dost ve yoldaşı Allah-u Zülcelâl, nasîhat edeni Kur’ân-ı kerîm olmayan kimse, şüphesiz yolu şaşırmıştır. Onun uzleti uygun değildir.”

“Selâmet istersen dünyâya kıymet verme, kerâmet istersen, sonsuz olanı yüce tut.”

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ