Bazı Fıkıh Sorularına Cevaplar
Kur’an-ı Kerim’e (mushafa) abdestsiz de el sürülebilir mi?
Cumhur ulemaya göre abdestsiz el sürmemek gerekir. Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyuruyor:
“O, elbette değerli bir Kur’an’dır. Korunmuş bir kitaptadır. Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir. Âlemlerin Rabb’inden indirilmedir. (Vakıa, 77-80)
Tefsir alimleri bu ayetin tefsirinde, Kur’an-ı Kerim’e abdestsiz olarak dokunmanın caiz olmadığını belirtmişlerdir. Çünkü Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem ve ashabı Kur’an-ı Kerim yazılı olan sahifelere abdestsiz olarak dokunulmayacağına inanıyorlardı. Sahabeler ilim öğrettikleri kişilere bu şekilde aktarmışlardı. Allah-u Zülcelâl sahabeler hakkında;
“ Eğer onlar böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, gerçekten doğru yolu bulmuş olurlar; yüz çevirirlerse onlar elbette derin bir ayrılığa düşmüş olurlar. Allah, onlara karşı seni koruyacaktır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara, 137) buyuruyor. Onların sorgulamadan iman etmesi ve hemen itaat etmesi bizim için örnek gösterilmiştir.
Abdullah b. Ömer radıyallahu anhumadan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdular: “Kur’an’a ancak temiz olarak dokunulur.” (Dârekutnî, Sünen, 1/121; Taberânî, Mu’cemu’l-Kebîr, 1/276)
Sahabeden Sad ibni Ebi Vakkas, oğlu Musab’a mushafı uzattığı vakit abdesti olmadığını öğrenince, “Kalk abdest al” demiştir. (Muvatta, K. el-Kur’ân 15/1;)
Kısacası sahabeler arasında “Kur’an-ı Kerim’e abdestsiz dokunmamak gerekir,”diye inanılıyordu. Cumhur ulema arasında da bu hususta görüş birliği vardır.
Bazıları “Sarık, cübbe sünnet değildir. Bunları Ebu Cehil de giyiyordu,” diyor. Doğrusu nedir?
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem İslam’ın bidayetinden itibaren kıyafet bakımından müşriklerden farklı olmaya dikkat ederdi. Müşriklere muhalefet ederek kalansuve denilen bir külah üzerine sarığını sarardı. Sarığın bir ucunu da omuzları arasına sarkıtırdı. (Tirmizi, Libas 12)
Muhammed İbnu Rükane, babasından rivayetle -radıyallahu anhum- anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Bizimle müşrikler arasındaki fark, kalansuveler üzerindeki sarıklardır.” (Ebu Davud, Libas 24; Tirmizî, Libas 47)
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin bu hadis-i şerifinden de anlaşıldığına göre o müşriklere benzememek için kalansuve adı verilen başlık üzerine sarık sarıyordu ve ashabına da bunu tavsiye ediyordu. Sarık hakkında bazı hadis-i şerifler de kaynaklarda geçmektedir. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor ki:
“Sarıkla kılınan iki rekât namaz, sarıksız olarak kılınan yetmiş rekattan daha hayırlıdır.” ( Deylemi, Taç, I/169)
Muhtelif kaynaklarda Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin sarık sarmayı teşvik eden hadis-i şerifleri zikredilmiştir.
“Sarık sarınız, vakarınız artar.” (Heysemi, Mecma’uz-Zevâid, V/19)
“Sarık sarmaya devam ediniz. Çünkü o meleklerin simasıdır. Onları sırtınıza sarkıtınız.” (Taberanî).
Tarih boyunca Müslümanlar, gayr-i müslim zımmî vatandaşlardan farklı olarak İslam kisveleri giymişlerdir. Bilhassa başa takılan başlıklar kişilerin dini mensubiyetlerini gösterme bakımından kıyafetten daha çok önem taşırdı. Mesela zımmilerin müslüman sarığı sarmalarına izin verilmezdi.
Bunlardan anlaşılacağı gibi Peygamber aleyhisselatu vesselamın sarığı Ebu Cehil’in başlığından farklıydı. Peygamber aleyhisselatu vesselam müşriklerden farklı olmaya dikkat ediyordu.
İpek elbise giymek caiz mi?
İpek, kadınlara mübah, erkeklere ise haramdır. Nitekim Ebu Musa el-Eşari radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir gün sağ eline bir parça ipek, sol eline de altın aldı ve şöyle buyurdu:
“Bu ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına mübahtır” (Ebû Dâvûd, Libâs, 11; İbni Mâce, Libas: 19)
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ipek elbise giymeyi, altın ve gümüş kaplarla su içmeyi yasakladılar ve şöyle buyurdular:
“Bunlar dünyada kâfirlerin, âhirette de sizin olacaktır,” (Buhârî, Eşribe, 28)
Görüldüğü gibi bütün bunlar ipekli elbise giymenin caiz olmadığını göstermektedir. Hatta, Imam-ı Nevevi; haram olduğuna dair icma-ı ümmet bulunduğunu zikretmektedir.
Erkeklerin altın takması caiz mi?
Ehl-i Sünnet uleması altın takmanın ise erkekler için haram, kadınlar için helal olduğunda icma etmişlerdir. (el-Muğni; 1/588)
Nitekim Hz. Ali radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sağ eline ipek, sol eline altın alarak şöyle buyurmuştur:
“Bu ikisi, ümmetimin erkeklerine kesinlikle haramdır, ” (Ebû Dâvûd, Libâs, 11/4057)
“Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine ise haram kılınmıştır.” (Ebu Davud)
Abdullah Ibn-i Abbas radıyallahu anh’tan şöyle rivayet edilmiştir:
Bir gün Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem birisinin parmağında bir altın yüzük gördü. Hemen elinden çıkarıp attı ve: “Sizden her hangi biriniz bir kor ateş alıp onu eline koyabilir mi?” buyurdu. (Müslim, Libas ve’z-zînet: 53)
Bütün bunlardan anlaşıldığına göre, altın takmak erkeklere haram, kadınlara ise helaldir.