Diriliş’le Osmanlı Ruhu Yeniden Canlandırılıyor

Meşhur Tarihçi ve Devlet adamı olan İbni Haldun; “Geçmiş hâdiseler, gelecek olanlara, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.” diyerek tarihin ibret alınması gereken bir gerçek olduğunu ifade eder. Bu sebeple tarihini doğru öğrenememiş ve yanlış kaynaklardan öğrenmiş olan milletler medeniyet inşaa edemez, inşaa ettikleri medeniyetleri de sağlam temeller üzerine bina edemezler.

Zira tarih, insana sebep ve neticeleri değerlendirerek, tahlil edip geleceğe emin adımlarla ilerleme anlayışı kazandırır.

Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye (Büyük Osmanlı Devleti), Orta Afrika’dan Orta Asya’ya kadar uzanan, kuruluşundan yıkılışına kadar örnek alınması gereken bir medeniyet mührüyken yıllar boyunca her nedense yanlış anlatılmış, kötülenmiş ve hassaten kötü bilinmesi için uğraşılmış tarihi köklü bir devlettir. Fakat son yıllarda gayri meşru bir takım dizi ve film yapımlarıyla Osmanlının tarihi bir medeniyet mührü oluşunun üstü örtülmeye çalışılmış, övünülüp örnek alınması bir yana; bir utanç kaynağı gibi gösterilmeye çalışılmıştır.

Utanç kaynağı dememiz boşuna değildir. Daha bir kaç sene evvel ortaya konulan malum bir dizi ile siyasette, fütuhatta, devlet yönetimi ve medeniyette parmak ısırtan en ihtişamlı dönemlerini yaşayan Kanuni’nin Osmanlı Devleti, entrikalardan ibaret bir uçkur devleti gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Yalandan ibaret kara propaganda…

Malum dizi ile ömrünün büyük bölümü, adaleti cihana ulaştırmak namına seferde geçen Kanuni Sultan Süleyman Han’ın hayatı köhne bir harem anlayışının içine sığdırılmaya çalışılmıştır.

Nedendir? Niyedir? Birileri, Kanuni’nin örnek alınıp Osmanlı ruhunun bu topraklarda yeniden dirilişinden mi korkmuştur da böyle bir dizi yapmıştır, onu toplum vicdanına bırakıyoruz.

İnsanların büyük bir çoğunluğu kitap okumuyor, dizi ve filmlerden öğrendikleri ile yetiniyor, fikir sahibi oluyorlar. Bu nedenle görsel anlatım yani film ve dizilerle anlatım önemli. Bir dizi ile bir toplumu bozabilir, bir film ile toplumların iffet anlayışlarını altüst edebilirsiniz. Nitekim Türkiye’deki ahlaki bozulmalar Brezilya dizilerinin ülkemizde gösterimi ile başlamış ve hızlanmıştır.

Görsel yayınların bu etkilerini göz önünde bulundurduğumuz zaman, iyi niyetli olduğunu düşündüğümüz kimi çalışmaları önemsememiz kaçınılmaz oluyor. Son dönemde adından sıkça söz ettiren Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’nin babası Ertuğrul Gazinin hikâyesini anlatan ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisini de bundan dolayı önemsiyoruz.

Genç kuşaklara, daha önce zihinlere zorla kazınmış sahnelerin yer aldığı dizilere nisbet ile fayda sağlayabilecek bir yapım olduğunu da söyleyebiliriz. Ecdada hakaret ve aşağılamayı iş edinmiş tahripkâr, sözde muhteşem adını taşıyan dizinin zehirlediği tarih mağduru toplumumuza panzehir olacağını da düşünüyoruz.

Dizi ve film izlemeyen insan neredeyse yok denecek kadar az. İnsanlar bir şekilde izliyorlar; bari tarihi doğru anlatan, ecdattan tevarüs eden medeniyet mirasının ruhuna uygun olarak senarize edilmiş ‘Diriliş’ gibi dizileri izlesinler diyerek, azda olsa dizi hakkında bilgi vermek istiyoruz:

Dizinin hikâyesi şöyle: “13. Yüzyılda Müslümanları Kudüs’e kadar bütün coğrafyadan silme arzusunda olan Haçlılar, bazı basiretsiz yöneticileri de avuçlarına alarak bu topraklarda entrikalar çevirmektedirler. İşte bu yangın yerinde, hikâyenin kahramanı Ertuğrul Bey de, 400 çadırlık obasına bir yurt aramaktadır. Moğol istilası üzerine yersiz yurtsuz kalan Kayılar, temiz bir imana, sıkı aile bağlarına sahip, kendi halinde yaşayan göçebelerdir. Ancak Ertuğrul’un mazlum bir Selçuklu şehzadesine yardım eli uzatmasıyla birlikte birden bire Tapınak Şövalyelerinin en büyük düşmanı olurlar.

Dizinin senaryosu, maceralar, hainlerin entrikaları ve ani gelişen hadiselerde oldukça akıcı hale getirilmiş. Senaryoda yer alan birçok replik, tarih bilgisi, tasavvufi düşünceye ait derinlikler içeriyor. Dizide kullanılan mekânlar, giyilen kostümler insanı tarihi hayallere sürükleyecek kadar gerçekçi…

Devlet kanalı olan TRT’de de yayınlanması da dizinin ailece izlenilebilirliğini artıran başka bir etken. Kanuni dönemini de yeniden kurgulayacaklarını ümid ediyoruz.