Ebû Abdurrahmân es-Sülemî -KS-
ALLAH DOSTLARI
Yusuf Şahin
Ebû Abdurrahmân Muhammed b. el-Hüseyn b. Muhammed es-Sülemî Horasan’ın büyük velilerinden olduğu gibi, çok eserler vermiş müfessir ve muhaddislerindendir.
Nîşâbur’da dünyaya geldi. Babası Ezd kabilesinden Hüseyin isimli sâlih bir kimseydi. Ebû Bekir eş-Şiblî, İbn Münâzil ve Ebû Ali es-Sekafî gibi sûfîlerin sohbetinde bulunmuştu. Annesi ise Nîşâbur’un âlim ve sûfîlerinden Ebû Amr İbn Nüceyd’in kızı, zühd ve takvâ sahibi bir hanımdı. Erken yaşta babasını kaybeden Sülemî’yi dedesi İbn Nüceyd himayesine aldı. Bu sebeple alışılmışın dışında annesinin mensup olduğu kabilenin nisbesiyle (Sülemî) tanınır. Dedesi İbn Nüceyd vefat ettiğinde malının önemli bir kısmı Sülemî’ye kaldı. Ebû Abdurrahmân es-Sülemî rahmetullahi aleyh geçim telaşıyla uğraşmayıp başta dedesi olmak üzere dönemin tanınmış âlimlerinden ders aldı.
Sülemî rahmetullahi aleyh Irak, Rey, Hemedan, Merv ve Hicaz’a giderek buradaki âlimlerle de görüştü. O dönemde benzeri az görülen zengin bir kütüphane kurdu.
Sülemî hazretleri bir yandan sûfîler ve tasavvuf hakkında eserler yazarken öte yandan Nîşâbur’daki zâviyesinde irşad faaliyetini sürdürdü. Sohbetine katılan ve ondan hırka giyenler arasında Ebû Saîd-i Ebü’l-Hayr, Abdülkerîm el-Kuşeyrî, Ebû Nuaym el-İsfahânî, Ebû Abdurrahman el-Cüveynî, hadis âlimi Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki rahmetullahi aleyhim ecmeiyn gibi ünlü mutasavvıf ve âlimler vardır. Sülemî hazretleri 3 Şâban 412’de (12 Kasım 1021) Nîşâbur’da vefat etti.
Müridlerinden Ebû Saîd Muhammed b. Ali el-Haşşâb rahmetullahi aleyh onun hakkında bir menâkıbnâme kaleme almış, Zehebî rahmetullahi aleyh bu eserin bir özetini A’lâmü’n-nübelâ-da vermiştir.
Sülemî rahmetullahi aleyh yaşadığı dönemde ilim ve devlet adamları tarafından takdir edilmiş, eserlerine değer verilmiş bir sûfîdir. Kaynaklarda Sülemî hazretlerine 100’ü aşkın eser nisbet edilir. Ancak bunların çoğu günümüze ulaşmamıştır.
Sülemî rahmetullahi aleyhin eserleri çeşitli ilimlerin ve özellikle tasavvufun en güvenilir kaynaklarından sayıldığı için son zamanlarda büyük önem kazanmış ve çeşitli baskıları yapılmıştır. Onun eserlerinin bir kısmı zâhid ve sûfîlerin hayatına, bir kısmı da sohbet, melâmet, fütüvvet gibi tasavvufî konulara ve zümrelere dairdir.
Sülemî’nin meşhur Tabakatü’s-Sûfiyye adlı eseri erken dönem âbid ve zâhidleriyle ilk sûfîlere dair önemli bilgiler verir. Onun sahâbe, tâbiîn ve tebeu’t-tâbiîne dair eserleri de vardır.
Haka’iku’t-tefsîr, mutasavvıfların Kur’an âyetlerine dair yorumlarını içeren ilk kapsamlı eserdir. Abdülkerîm el-Kuşeyrî’nin Letâifü’l-işârât, Rûzbihân-ı Baklî’nin “Arâ”isü’l-beyân adlı tefsirleri üzerinde etkili olmuştur.
Ebû Abdurrahmân es-Sülemî rahmetullahi aleyh Melâmetîlik konusundaki ilk eser olan Risâletü’l-Melâmetiyye’yi de kaleme almıştır. Doğup büyüdüğü Horasan bölgesinde ortaya çıkan bu akımı inceler. Kitâbü’l-Fütüvve adlı eseri de bu konuda yazılmış en eski kaynak olma niteliğini taşımaktadır.
Kadın sûfîler hakkında yazılan ilk eserlerden biri olan Zikrü’n-nisveti’l-müte-abbidâti’s-sûfiyyât adlı eser de yine Sülemî’ye aittir. Bu eser İbnü’l-Cevzî’nin, Sıfatü’s-Safve’nin kadınlarla ilgili bölümüne, Abdurrahman-ı Câmî’nin Nefehâtü’l-üns’ün son bölümüne de kaynaklık etmiştir.
Ebû Abdurrahmân es-Sülemî rahmetullahi aleyh tasavvuf yolunun adabına dair pek çok eser telif ederek Allah’ın rızasını kazanma yoluna girenlerin rehberi olmuştur. Kendisini tanıyıp, ilminden istifâde edenler ondan şöyle bahsederlerdi: “Ebû Abdurrahmân tasavvuf yolunda ilerlemekteki gayreti, Selef-i sâlihînin önce gelen âlimlerinin yollarına ve sözlerine bağlılığı bakımından zamanının bir tanesi idi. Büyüklerin yollarına sımsıkı sarılmakta, onlara tâbi olmakta çok ileri idi.”
Yazdığı eserlerinden de anlaşılacağı gibi, kendisinden önce gelmiş geçmiş alim ve tasavvuf büyüklerinden istifade etmeye çok önem vermiştir.