İbadete İhtiyacımız Var
Sevmek, insanın en önemli özelliklerinden
biridir. Öyle ki, insan sevdiği için her şeyi yapar,
dağı bile delmek ona zor gelmez. İnsan
her kimi seviyorsa kıyamette de onunla beraber
haşr olacaktır.
Evet insan neyi sevmeli ki; kabirde, arasatta,
hesapta, mizanda ve sıratta onunla olsun?
Bu yerlerde insanın yardıma ihtiyacı vardır.
İnsan desteksiz, yardımsız, dostsuz buralarda;
anlatılması mümkün olmayan zorluklarla
karşılaşacak. İşte o destek ve yardımlar, o
zorlukları bertaraf edecek. (İnşallah)
Peki o dost kim? O destek nedir? O yardım
kimden gelecek?
Bir Allah Dostu sormuş birisine; “Senin malın
ne kadar?” diye. Adam da, “Evim var, arabam
var, şu kadar param var,” gibi, başlamış
kendisine ait olan malları saymaya.
O Allah Dostu tekrar sormuş; “Senin malların
ne kadar?” diye. Adam aynısını saymış.
Allah Dostu tekrar sormuş ve adam da aynı
cevabı vermiş. Allah Dostu:
“Bu saydıkların senin malların değil,” demiş.
“Sen o malların bekçiliğini yapıyorsun. Onlar
mirasçılarının malı, sen ona bekçilik yapıyorsun,”
demiş.
Şimdi değerli kardeşlerim!
Bizim gerçek malımız, Rabbimizin nasip
ettiği mallarla yaptığımız hayır ve hasenatlar,
bedenimizle yaptığımız ibadetler…
Öyleyse bize müsaade edilen hayatımızın
her zerresinde Allah’ın rızasını kazanmak
için fırsatları değerlendirelim ki, kazananlardan
olalım.
Biz 3 günde bir yemek yesek nasıl olur?
Olabilir mi? Elbette olamaz. Çünkü dayanamayız.
O halde aleme bir bakalım.
Hayvanların hemen hemen hepsinden,
etlerinden, kemiklerinden, derilerinden,
sütlerinden, yünlerinden ve yaptıkları
ürünlerden insanoğlu istifade ediyor.
Gökyüzünde, bulutlar yağmurları topluyor,
vakti geldiğinde yağmur olarak bize
sunuluyor. Yıldızlar yön bulmada bize yardımcı
oluyor. Ay gece karanlıklarında bize
yol gösterici oluyor. Güneş ısısı ile bize sıcaklık
veriyor, yine ürünlerin yetişmesine yardımcı oluyor.