Kabil Gibi Olmamak İçin Çalışalım…
İnsanız; Kabil gibi hatalara düşebiliriz, günah işleyebiliriz. Ama ne olursa olsun, babamız Hazreti Adem aleyhisselamı örnek alıp günahlarımızdan tevbe etmeliyiz.
Adem aleyhisselam, tüm insanlığın ve nebiler silsilesinin babasıdır. Silsilenin ilki Safiyullah olan Adem aleyhisselam, son halkası ise Habibullah olan Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem Efendimizdir.
Safiyullah, Allahu Teâlâ’nın ihsanı ile seçilmiş olarak yaratılmış temiz kimse, Habibullah ise Allahu Teâlâ’nın sevgilisi demektir.
Geliş yeri cennet olan Adem aleyhisselam, işlediği kusur sebebi ile dünyaya gönderilince alnını secdeye koydu ve bazı rivayete göre kırk yıl affedilmek için Allahu Zülcelâl’e gözyaşı döktü. Ve Arş-ı Alâ’nın direklerinde yazılı olan ‘Lailahe illallah’ kelimei tayyibesinin sonunda ‘Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin isimini gördü. Efendimizle tevessülde bulunarak affını istedi. Allahu Zülcelal’de Adem aleyhisselam’ı bağışladı.
Adem aleyhisselam’ın soyundan gelenler için iki yol vardı; saidlerin ve şakilerin yolu.
Saidlerin yolu, nefsin istemediği tevhid, namaz, oruç, zekat, hacc gibi Allah’ın emri olan ibadetlerin bulunduğu, Allah’a kavuşturan nurlu yoldur.
Şakilerin yolu ise, her türlü oyun, eğlence, isyan, zevk ve sefanın mevcut olduğu insanı gerçek maksadından yani Allah’a kulluktan alıkoyan yoldur.
Erhamerrahimin olan Allahu Zülcelal, şekavet yolunda ilerleyen kullarını, tevbeye davet ediyor, samimi bir şekilde tevbe ederlerse affedileceklerini bildiriyor.
İnsanlar arasında Adem aleyhisselam ve çocukları emri ilahinin ilk muhatapları oldu. İlk baba ve ilk Peygamber olan Adem aleyhisselam, kendisine itaat eden ve eteklerine yapışan evlatlarına bir yandan dünyada nasıl yaşayacaklarını öğretirken, öte yandan da hakiki gaye olan ahirete nasıl kavuşacaklarını öğretiyordu. İşte amansız düşmanımız olan şeytan Adem aleyhisselamı bir daha kandıramayacağını anlayınca çocuklarına yönelip, Kabil’i kandırdı. Önce itaatsizlik, sonra isyan daha sonra şeytani haslet olan hasedi kalbine yerleştirip, çirkin dünyayı güzel gösterip bir daha çıkamayacağı dipsiz karanlıklara onu sevk etti.
İnsanız; Kabil gibi hatalara düşebiliriz, günah işleyebiliriz. Ama ne olursa olsun, babamız Hazreti Adem aleyhisselamı örnek alıp günahlarımızdan tevbe etmeliyiz. Tevbe edip, Allahu Zülcelal’den af dileyip güçsüzlüğümüzü beyan ederek ona kulluk etmeye gayret etmeliyiz. Başka çaremiz yok!
Ne zaman başlayıp, ne zaman biteceği Allahu Zülcelal’in kudretinde olan hayat serüvenimizde Habiller gibi yaşayıp, henüz elimizde fırsat varken kurtuluş vesilesimiz, rehberimiz Hazreti Muhammed aleyhisselama uyarak, ahiret saadetini kazanmak için uğraş vermeliyiz. Dünya geçici…
Gelin hep beraber el ele verip, Kabil gibi olmamak için çalışalım. Ve aydınlığı arayalım…