Konyevî Cemaatini Temsilen Kevser Vakfı Depremzedeler İçin Seferber Oldu
HİZMET KERVANI
Konyevî Cemaatini Temsilen Kevser Vakfı
Depremzedeler İçin Seferber Oldu
Depremin birinci günü Seyda Feyzullah Konyevî Hazretlerinin “Bu bir seferberlik günüdür. Camia olarak maddi ve manevi tüm imkânlarımızı seferberlik edeceğiz,” talimatıyla hemen bölgeye intikal ettik. İlk andan itibaren Türkiye genelinden tüm mensuplarımız sahaya akın etti ve bütün imkanlarımız depremzedeler için seferber edildi.
AFAD koordinasyon merkezine; “Burada en zor şartlarda olan yerler nerede?” diye sorduğumuzda Hatay bölgesi olduğunu belirttiler. Kırıkhan ve Antakya merkez ve Hassa ilçeleri. Biz de her üç bölgeye yakın olan lojistik merkezimizi Kırıkhan’da kurduk. Sadece Kırıkhan değil Hatay merkez, Antakya’ya, Reyhanlı’ya, Dörtyol ve Hassa’ya lojistik desteği sağlıyoruz. Kırıkhan’daki tecrübemizle yardım merkezimizin aynısını Maraş, Antep, Malatya’da da kurduk. Kevser Eğitim Vakfı tarafından illerde kurulan tüm lojistik merkezleri AFAD ve Türk Kızılay’ıyla birlikte koordineli olarak gerçekleştirildi.
Burada arkadaşlarımız ilk günlerde acil kurtarma çalışmalarında sahada görev aldılar. Yaklaşık dört gün acil kurtarma faaliyetlerinde destek sunduktan sonra devamındaki günlerde de enkaz kaldırma ve cenazelerin kaldırılması boyutu devreye girdi. Yine arkadaşlarımız orada gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini alarak bu sefer de hafriyatı alınmaya başlanan binalardan cenazelerin alınması işlemini gerçekleştirdi. Düne kadar da buna devam edildi, halen de devam ediliyor. Bunun yanında lojistik merkezimizde, sahadaki çalışmalarımızdan hariç günlük bin kişiye burada sıcak yemek dağıtıyoruz.
Binlerce aile burada dışarıda yaşıyorlar. Biz onlar için çadır kurulması, çadırlarda ihtiyaç duyulan malzemelerin temin edilmesi gibi çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mesela battaniye, soba, kıyafet… Malum deprem gece yarısı olduğundan dolayı insanlar üzerlerindeki pijamalarla dışarıya çıkmışlar.
Bunların bütün kıyafet ihtiyaçlarını ve bunun yanı sıra çocuk bezleri, hanımlar için malzemeler, hijyen malzemeleri, sıvı sabun vesaire bunlar sağlandı. Çünkü malum sadece yeme içme değil hayatlarını biraz daha sağlıklı idameleri anlamında her şeye ihtiyaç duyuluyor.
Her Türlü Yardım Yapıldı
Burada evi yıkılmış olanlardan cenazeleri olanlar bölgeden ayrılamadı. Cenazesi olmayan insanlar bölgeyi hızlı bir şekilde terk ettiler. Ayrıca biz buradan göçmek isteyenlerin seyahatlerine yani ulaşımla ilgili sıkıntılarına da destek oluyoruz. Onları bize yardım için gelen araçlarla bölgeden çıkarmaya çalışıyoruz. Tırlarla, kamyonlarla malzeme getirildiği zaman bu araçları boş göndermiyoruz, bölgeden çıkmak isteyenlerin taşınmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Otobüs bileti olmayan, ulaşım imkânı olmayanlara bu imkanları sunuyoruz.
Burada kalmayı tercih eden insanların birçoğu enkazlarda yakınları olanlar veya burada yıkılmamış evleri olanlar. Onlar da evlerini koruma amaçlı olarak bekliyorlar. Geceleri arkadaşlarımız sokak sokak dolaşıyor. Sokakta kalan insanlara polar ve battaniye dağıtıyoruz.
Süt, bebek bezi ve bebek mamaları dağıtılıyor. Spesifik ihtiyaçlar da oluyor. Engelliler için tekerlekli sandalye, koltuk değneği gibi. Bebek maması hatta prematüre bebek mama istendi. Standart ihtiyaçlar dışında kişilerin talepleri alınıyor. Ona göre eksikler temin edilerek onlara geri dönüşüm sağlanıyor.
Bir de bu insanların en büyük sıkıntıları tuvalet ihtiyaçları. Çünkü bütün binalar yıkıldığı için ya da riskli olduğu için içine kimse giremiyor. Biz de buna bağlantılı olarak buraya Gaziantep bölgesinden seyyar tuvaletler getirerek lojistik merkezimizin yakınına kurulumunu yaptık. Buradaki mutfağın elektriğini jeneratörlerle sağlıyoruz. Bölgede elektrik alacağınız yer yok. Su ihtiyacını da yakınımızda bulunan bir dereden hat çekerek sağladık. Suyu çekmek için sondaj makinaları, dalgıç pompalar temin ettik.
Bölgede benzin alacağımız yer dahi yok. Biz de burada çadırlarda elektrik olmadığı için ısınma ihtiyaçları tüplü ısıtıcılar dağıtmaya başladık. Eksik olan malzemelerimizi en yakın merkez olan Dörtyol veya daha sağlıyoruz.
Zaten evlerin çoğu yıkıldığı için köylerde de gıdaya ihtiyaç duyuluyordu. Köyler için de buradan belirlediğimiz araçlarla servisler yaparak, muhtarların bilgisi ve kontrolünde hangi köyün neye ihtiyacı varsa bunlar temin edilerek bölge bölge dağıtımları gerçekleştirildi. Gıda olarak da un ve temel bakliyat ürünleri sağlandı.
Sürekli yeni ürünlere ihtiyacımız oluyor. Bizden acil olarak kefen bezi ve ceset torbaları istendi. Kademe kademe farklı ihtiyaçlar çıkıyor. Bizden istenen ihtiyaçlar neyse onu temin ediyoruz.
Halen de bu çalışmalara devam ediyoruz. Yani aklınıza gelebilecek her konuda ne talep ettilerse bugüne kadar Allah’ın izniyle geri çevirmedik. Allah-u Zülcelâl razı olsun bağışçılarımızdan.
Kardeşlerimiz Yardıma Koştu
Bizim camiamıza mensup insanlardan ilk etapta yedi yüz kişi sahada hizmet yapmaya başladı. Bu sayı daha sonra bini aştı. Hepsi farklı bölgelerde hizmet yapıyorlar. Lojistik yapanlar var, arama kurtarma yapanlar var. Önce Kırıkhan’da başladığımız çalışmalarımızın aynısını Maraş, Antep, Malatya’da da devam ettirdik. Buradaki lojistik merkezin aynısını orada da kurduk ve bu anlattığımız faaliyetlerin tamamı orada da yürütülüyor.
Binlerce müntesibimiz devri daim yapmak suretiyle sahaya akın etti. Burada bir grup çalışma yaptıktan sonra diğer grup koordine ediliyor. Bütün çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürüyoruz.
Konyevî camiası olarak Üstadımızın verdiği talimat doğrultusunda hizmet ediyoruz. Üstadımız “Maddi manevi bütün imkanları afet bölgesine seferber edin. Bu hizmetten hiç kimse geri kalmasın. Bu hizmette faaliyet yapmak ibadet hükmündedir, amel defterimize sevap kazandıracaktır. Bunu bir ibadet hassasiyetinde yapın. Bölgedeki insanlara güzel davranın. Onların acılarını paylaşın. Onlarla birlikte olun, bu ortamda onları anladığınızı hissettirin.”
Bir haftadan fazladır bu faaliyetleri sürdürdük. Hala kendimize çadır kuramadık. Çünkü onların ihtiyacı olan çadırı kendimize kullanmayı uygun görmediğimiz için gelen çadırlarımızı onlara verdik. Düne kadar tamamen bütün ekip dışarıda yatıp kalkıyordu. Bugün daha yeni bize çadır gönderdiler.
Çok zor şartlar olmasına rağmen binlerce insan gayretle burada çalışma yapıyor. Buraya gelip yemek alamayan insanların kaldıkları yerlere yardım götürüyoruz. Tabi hastalar, hamile kadınlar var, gelemiyorlar.
Burada bilhassa engellilerle özel olarak ilgileniyoruz. Çocuklara yardım etmenin yanı sıra ilgi ve sevgi göstermek suretiyle de morallerini düzeltmeye gayret ediyoruz. İnsanların ihtiyaçlarını karşıladığımız gibi sokak hayvanlarına dahi yiyecek ve su veriyoruz.
Biz bu ülkenin öz evlatlarıyız. Nerede ihtiyaç varsa oradayız. Bugünden sonra da böyle olacak. Bu ülkenin insanlarına her zaman sahip çıkacağız. Bu bizim insani görevimiz, vatandaşlık görevimiz, Allah için yapmamız gereken bir hayır vesilesidir. Bu doğrultuda hizmetlerimizi yapıyoruz. Sahada kimin olup olmadığını da görüyoruz. Burası hakkında ileri geri konuşanların çoğu sahada olmayıp bu büyük afeti bile istismar etmeye çalışanlar.
Elbette bir takım eksiklik, aksaklık olabilir çünkü binlerce insana aynı anda ulaşmak çok mümkün değil. Ama onların dertleri her zaman bu ülkede birlik beraberlik ile yaraların sarılması değil. Hep onlar ayrılık, tefrika ve insanlara karşı kin ve nefretlerini her platformda kusmaya çalışıyorlar. Onları da biz Allah’a havale ediyoruz. Ama bilsinler ki bu ülkedeki İslami kuruluşların hepsi sahada ve koordine olarak çalışıyoruz. Sen ben yok, bizim camiamız sizin camiamız yok. Bir bütün olarak hep birlikte birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz. Burada çok güzel birlik beraberlik ruhu var. Herkes hiç olmadığı kadar birbirine sımsıkı sarılmış.
Burada depremzedeler bizim gözümüze bakıyorlar. Bize yardım getirdiniz diyorlar. Dün buraya bir aile geldi mesela. Adamın depremden önce bölgede üç tane marketi varmış, depremden sonra hiçbir şeyi kalmamış. Evleri de dahil. O üç marketi olan insan diyor ki; “Ben çocuklarıma sabah kahvaltısı için bir şey alıp götürebilir miyim? Çocuklarım iki gündür kahvaltı yapamıyor.”
Bir diğer amcamız geldi. “Ben Suriyeliler buraya geldiği zaman üç tane evimi onlara tahsis ettim. Bugüne kadar onlardan bir kuruş almadım. Fakat şimdi evler yıkıldı. Onlara şimdiye kadar kendi kaynaklarımla sahip çıktım ama bugün ben sizin getirdiğiniz bu yardıma muhtaç duruma düştüm.” Diyor. Bunun birçok örnekleri var.
Seyda hazretlerinden Allah razı olsun 1994 yılında bu vakfı kurduğu zaman belki de yarın her alanda bu vakıfa insanların ihtiyacı olacak diye düşünerek kurdu. Bugün bu hizmetlere vesile olarak sevabından istifade etmemize sebep oldu. Allah onlardan razı olsun ki bizim de bu güzel hizmetten, bu hayırlı faaliyetlerden manevi olarak nasiplenmemize vesile oldu.
Allah-u Zülcelâl Seyda Muhammed Konyevî hazretlerinin makamını âlî eylesin. İyi ki bu vakfı kurmuş. Ferasetiyle öngörüsüyle çok güzel bir temel atmış. Üstadımız Feyzullah Konyevî hazretleri de aynı Sultanımızın çizgisinde devam ediyor. “Neyiniz var, neyiniz yok o vakfın üzerinden bu insanlara seferber edeceksiniz.” Buyurdu. Bugün yarın o da bölgede ziyaretlerde bulunacak.
Elhamdülillah bu camiadaki bütün bu insanlarla birlikteyiz. Sizler burada değilsiniz ama yaptığımız her şeyde sizin katkınız var. Burada olmayan kardeşlerimiz de bu yapılanlara ortak. Çünkü vakıf merkezinde koordinasyonu sağlayarak bu hizmetlerimize destek olanlar, bizi medya kuruluşlarında faaliyetlerimizi insanlara tanıtanlar, hepsi bu hizmetin bir parçası. Hepsinden Allah razı olsun. Allah’a emanet olun. Es selamünaleyküm ve rahmetullahi.