Medyada Göçmen Karşıtlığı
Dünyada ve ülkemizde ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı anlayışının yaygınlaştığını
görüyoruz. Bilhassa medyada insanların ekonomik menfaatlerini kaybedecekleri
endişesi tahrik edilerek göçmenlere karşı düşmanlık duygusu telkin ediliyor.
Dünyada gerek savaşlar ve iç karışıklıklar yüzünden, gerekse ekonomik sömürü düzeni
yüzünden çok büyük kitleler hayat savaşı veriyor. Hayata tutunmak için evini,
yurdunu terk etmek yollara düşmek zorunda kalıyor. Üstelik bu mağdurların büyük bir
kesimi Müslüman kardeşlerimiz.
Zaten göçmenlerin çoğu kimsenin beğenmediği zor işlerde, düşük ücretlerle çalışıyor.
Ev kiraladığı zaman yüksek ücret ödemek zorunda kalıyor. Hakkını savunmakta zorluk
çekiyor. Bir de bunların üstüne onlara hor gözle bakılıyor. Başka bir ülkeden gelmiş
olsa da bizim Müslüman kardeşimiz olduğu unutuluyor.
Unutmamalıyız ki dinimiz, ırkçılığı, etnik milliyetçiliği reddeder. Müslümanlar kardeştir.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin zuhur ettiği çağda da benzer şekilde soy
sop anlayışına göre bir düzen vardı. Mesela Mekke şehrinde her mahalle bir soyun
adını taşırdı, Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam da Abdulmuttalip oğullarının yoğun
olarak yerleştiği, aynı adı taşıyan mahallede dünyaya gelmişti. Hicret ettiği Yesrip
şehrinde de Arap boyları olan Evs ve Hazrec’in kolları ile Yahudi boyları kendilerine ait
mahallelerde yaşarlardı.
Bu düzende her aile, asker gücü, maddi imkânları, nüfuzu ve itibarı gibi kuvvetleriyle
kendi mensuplarının güvenliğini sağlarlardı. Bunun yöntemi de her ailenin kendi mensuplarından
birine karşı yapılan zulmün intikamını acımasız bir şekilde almasından
ibaretti. Bundan dolayı kan davaları ve hatta yıllarca süren iç savaşlar yaşanırdı.