Muhammed bin Vâsî -K. S.-
Muhammed bin Vâsî rahmetullahi aleyh,
Tabiînin büyük âlimlerinden muhaddis,
zâhid ve ârif bir zat idi. Doğum tarihi ve
ailesi hakkında bilgi yoktur. Hayatı Basra’da
geçmiştir. Tabiînden çok zatlara hizmet etti.
Devrin eşsiz âlimlerinden Hasan-ı Basrî,
Süfyân-ı Sevrî, Mâlik bin Dinar rahmetullahi
aleyhim ecmeiynin sohbetinde bulundu.
Riyazet ehli, kalbi rakik, gözü yaşlı bir zat
idi. Kur’an-ı Kerim okuyuşu kalplere tesir
ederdi. Hasan Basrî rahmetullahi aleyh ona
Zeynü’l-kurrâ yani Kurra alimlerinin süsü
derdi.
Hadîs âlimlerinden Katâde radıyallahü anh,
“Kur’ân-ı kerîm okuyucuları üç kısımdır. Bir
kısmı Allah için, bir kısmı dünyalık için, bir
kısmı da hükümdârlar için okurlar. Muhammed
bin Vâsî ise, Allah için okuyanlardandır,”
demiştir.
Muhammed bin Vâsî -K. S.-
ALLAH DOSTLARI
Hadis ravilerinin en sağlam olanlarındandı. Hasan
Basrî, İbn Sîrîn ve benzeri hadis ravilerinden
az sayıda hadis rivayet etmiştir. Kendisinden
meşhûr hadîs âlimlerinden Müslim, Ebû
Dâvûd, Timizî ve Neseî rahmetullahi aleyhim
ecmeiyn rivâyette bulundular.
Muhammed bin Vâsî rahmetullahi aleyh, yüzüne
bakanların gönlünü ferahlatan, kalplerdeki
kasveti atan bir simaya sahipti. Ca’fer bin
Süleymân rahmetullahi aleyh onun hakkında:
“İbadette tembelleştiğim zaman, Muhammed
bin Vâsi’nin yüzüne bakardım.
O zaman yeniden ibadete heveslenirim ve tembelliğim
kaybolur, o istekle bir hafta devam ederim”
buyururdu.
Bir başka özelliği de çok ağlaması, hüzünlü
bir halde olmasıydı. Zamanındaki bir tasavvuf
ehli şöyle demiştir:
“Ben kalbimde bir kasvet hissettiğim zaman
ferahlamak için Muhammed bin Vâsi’nin yüzüne
bakardım. Çünkü onun yüzü, çocuğunu
kaybetmiş annenin yüzü gibi hüzünlü olurdu.
Ondaki hüzün, bendeki kasveti alır, kalbim ferahlardı”
diye anlatırdı.
Nafile ibadete düşkündü. Mekke’den
Basra’ya kadar kendisiyle yolculuk yapan arkadaşları,
geceleri devamlı nafile namaz kıldığını,
çok az uyuduğunu ve sabah olunca
da arkadaşlarını tek tek namaza kaldırdığını
anlatırlardı.
Kur’an’ın âriflerin bahçesi olduğunu söyleyen
Muhammed b. Vâsî rahmetullahi aleyh tasavvufu
huşû, nefsi hor görme, kanaatkârlık ve
alçak gönüllülük olarak tarif etmiştir. Onun
bu ifadesi tasavvufun ilk tariflerinden biri olması
bakımından önemlidir.
Muhammed b. Vâsî helalden kazanmaya çok
önem vermiştir. Geçimini sağlamak için çalışmanın
bedenin zekâtı sayıldığını söylemiştir.
Çok sade yaşardı. Kuru ekmeği suyla ıslatır
yerdi ve; “Buna kanaat eden, insanlara muhtaç
olmaz,” derdi. Şükür ehliydi.
Arkadaşı Mâlik bin Dînar rahmetullahi aleyh,
onun kanaatkarlığına gıbta ederdi ve: “Aç sabahlayıp,
aç olarak akşamlayan ve Allah’dan
bu haliyle de hoşnud olan kimseye nasıl imrenmem?”
derdi.
Ölümü tefekkür etmeye çok önem verirdi.
Adetlerinden biri de ibret almak niyetiyle her
Cuma kabirleri ziyaret etmekti.