ŞAHSİYET GELİŞİMİ – Müslümanın Zaman Yönetimi

  • 05 Mayıs 2023
  • 215 kez görüntülendi.
ŞAHSİYET GELİŞİMİ – Müslümanın Zaman Yönetimi
REKLAM ALANI

ŞAHSİYET GELİŞİMİ
Müslümanın Zaman Yönetimi
Gülistan Araştırma

Allah-u Zülcelâl Kur’ân-ı Kerim’de birçok ayetlerde zamana ve zamanın bölümlerine yemin ediyor:
“Asra yemin olsun ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler; birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.” (el-Asr, 1-3)
Zaman, geri döndürülemeyen, durdurulamayan bir akış. İnsanın sınırlı bir ömrü var ve bu ömrü bir yerde depolaması, saklaması mümkün değil. Zaman akıp gidiyor ve insanın yapabileceği tek şey bu akışta devamlı dünya ve ahirette kendisine faydalı olanı elde etmek için çalışıp çabalamak.
Rabbimiz, zamanı yerli yerince kullanmayan insanı sermayesini kaybetmiş, eve eli boş hatta borçlu dertli olarak dönmüş tüccara benzetiyor. İnsan da dünya çarşısından ahiretteki asıl evine döndüğünde eli boş olursa büyük bir ziyanda olacaktır.
Nakşibendi yolunun da temel esaslarından biri olan Vukûf-i Zamânî de bize bunu öğretiyor. Vukûf-i Zamânî; ömür sermayesini çok hassas bir şekilde değerlendirmek, elden çıkmadan önce zaman nimetini yerli yerince kullanmak demek. Hatta nefes nefes zamanın akışının farkında olmak, her anı en faydalı en lüzumlu olan salih amel için kullanmak demek.
Bilhassa ecelinin ne zaman geleceğini, ömür sermayesinin ne vakit tükeneceğini bilmeyen insan için eldeki zamanı yönetmek çok mühim. Dünya hayatı sınırlı iken ahiret, sonsuz bir hayattır. Ahirette kazanılabilecek dereceler ve mükafatlar da sınırsızdır. Oysa insanın dünyadaki ömrü sınırlı olduğu gibi üstelik çeşitli mecburiyetlerle ve engellerle doludur. Öyleyse bu sınırlı ömürle sınırsız hayata hazırlandığımızın şuurunda olarak çok gayretli olmak gerekir.
Zaman yönetimi üzerine çalışma yapanlardan bazıları zaman yönetimini savaşa benzetmişler. Savaşta düşmana karşı gafil olursan, düşmandan daha fazla çalışıp çabalamazsan mağlup olursun. Zaman da bir nevi hiç gaflete düşmeden çalışan, devamlı ve düzenli olarak işleyip bizi tüketen bir düşman. Tek çaremiz bizim ondan gafil olmamamız ve devamlı gayret halinde olup onun bizi tüketmesine fırsat vermememiz. Aksine bizim onu kendi faydamıza kullanmamız, onun silahlarını kendi lehimize çevirmemiz.
Zamanı yönetmek, ahlak ve şahsiyet gelişimi için de çok mühimdir. Çünkü zamanını yönetemeyen insanlar genellikle devamlı şikayet eden, kendini aciz ve çaresiz gören zayıf bir insandır. Kimseye faydası olmaz hatta yük olur. Dünya ve ahiret işlerinde ihmalkardır, erteleyicidir. Bir türlü harekete geçemez, işinin başına oturamaz. İradesi zayıftır. İradesi zayıf olduğu müddetçe de kendine güveni azalır ve daha da ümitsizliğe düşer.
Zaman yönetimi konusunda dünya çapında çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar, müslümanların da faydalanabileceği ip uçları vermektedir. Hikmet müminin yitik malıdır, nerede bulursa kendine faydalı olan kısmını alıp kullanır.
Zaman Yönetimi Tuzakları
Araştırmacılar, zamanı iyi değerlendirmenin ve yönetmenin en önemli kurallarından birinin “zaman tuzaklarına dikkat etmek” olduğunu söylüyorlar. Zaman tuzakları, zamanı doğru yönde ve verimli kullanmayı engelleyen unsurlardır. Başlıca zaman tuzakları, gereksiz arkadaşlıklar, boş konuşmalar, gereksiz telefon görüşmeleri, mesajlaşmalar, sanal medyada zaman tüketmek. Bunun yanında bir işin başına oturup çalışmayı, ilim öğrenmeyi, ibadet etmeyi engelleyen tuzaklar da; kararsızlık, iradesizlik, düzensizlik, programsızlık gibi eksikliklerdir.
Bazı arkadaşlıklar, size zamanınızı, enerjinizi boşa harcatan ve bir faydası olmayan ilişkilerdir. Bu kişiler, zamana dikkat etmeden sizi arar, meşgul ederler. Randevularına dikkat etmezler ve sizi bekleterek zamanınızı tüketirler. Onlara ayırdığınız zamanınızda hiç faydası olmayan konuşmalarla, şikayetlerle, hatta sizin amel defterinizi günahlarla dolduran gıybetlerle sizin zamanınızı tüketirler.
Bunlar sadece zamanınızı istila etmekle kalmazlar, duygularınızı alt üst eden konuşmalarla sizin enerjinizi de tüketirler. Hatta o kişi çekip gittikten sonra da dikkatinizi toplayamazsınız.
Tasavvuf yolunda kalbi muhafaza çok mühimdir. Kalpten kalbe inikas denilen bir etkileşim vardır. Muhatap olduğunuz kişilerin kalplerindeki dağınıklık sizin kalbinizin pusulasını da şaşırtır. Bunlar sizi günaha sokmasalar bile sevaptan alıkoyarlar. Bu da bir zarardır.
Az ve iyi seçilmiş arkadaş hayatınızı yönetmek için faydalı bir tercihtir. Arkadaş olarak seçtiğiniz kişiler, kendi hayatını güzel yaşayan, hayırlı işlerde değerlendiren kişiler ise, size de ilham verir ve şevk kaynağı olur. Onların gönlündeki iyimserlik, gayret ve muhabbet size de akseder.
İyi bir arkadaş sizin zamanınıza saygı gösterir. Olmayacak vakitlerde sizi meşgul etmez. Kendisinin de işi gücü olduğu için boş konuşmalarla sizin zamanınızı çalmaz.
İyi bir arkadaşın bir faydası da, ondaki düzenlilik, disiplin, çalışkanlık gibi güzel özelliklerin size de örnek olması ve adeta bulaşmasıdır. Eskilerin sözüdür, üzüm üzüme baka baka kararır. İnsanlar iyi örneklerden ilham alarak hayatını nasıl güzel yöneteceğini öğrenebilir.
Zamanımızda cep telefonları ve bilgisayarlarla sanal medyada zaman geçirmek de büyük bir zaman tuzağıdır. Bu araçlar, iyiye kullanıldığında hayatı kolaylaştırabilir ama disiplinli olunmazsa zamanı boşa harcatır. Bu sebeple bu araçlarla ne kadar vakit geçirdiğinizi daima kontrol altında tutmalısınız. Geçirdiğiniz zamanda dünya ve ahiretinize faydalı bir şey kazanıp kazanmadığınıza dikkat etmelisiniz.
Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri
Zamanı iyi yönetmek ve verimli kullanmak için çeşitli teknikler vardır. Mesela saatinizi gözünüzün önünden ayırmayıp, her işe ne kadar zaman ayırdığınızın farkında olmak önemli bir tekniktir. Aslında dinimiz de bize bu alışkanlığı kazandırmaktadır. Beş vakit namaz kılan insan daima zamanın farkında olmak zorundadır. Çünkü bir zaman tuzağına, eğlenceye dalıp gitse namazı geçer.
Beş vakit namaz kılmak her müslüman için farzdır. Dinin direği diye tarif edilmiş olan namaz ibadeti, ahirette ilk sorguya çekileceğimiz ameldir.
Namaz ibadeti insanın zamanını kontrol etmesi noktasında çok önemli bir alıştırmadır. Zamanın daima farkında olan insan, boş şeylere dalıp gitmez. Namaz, zamanın farkında olmamızı sağlar ve bizi düzenli yaşamaya alıştırır.
Düzenli olmak, zamanı etkili kullanmanın en başta gelen kuralıdır. Düzenli yaşayan insan, zamanını değerlendirmek için fırsata sahip olur. Mesela düzenli yaşayan insan sabah belli bir saatte kalkar, her işine belli bir süre ayırır. Sabah geç kalkan insan zaten en verimli zamanı boşa harcamış olur. Çünkü sabah saatlerinde insanın zihni ve vücudu dinçtir.
Bir insan sabah erken kalkıp, en çok dikkat isteyen işini sabah saatlerinde yaparsa zamanını çok iyi değerlendirmiş olur.
İnsanın gün boyunca yapacağı işlerin bazıları çok önemli, bazıları gerekli, bazıları da yapılırsa iyi olur türünden işlerdir. Bir müslüman zamanını planlarken önce çok önemli işlerine programında yer vermelidir. En önemli iş, Allah’ın bizden istediği ve ebedi hayat olan ahiret için yapılması şart olan farzlardır. Onlara programda kesin bir yer ayırmak gerekir. Bundan sonra da dünya hayatında ihtiyaçlarını helalinden kazanmak için meşru işlere de zaman ayırmalıdır. Bundan sonra kalan zamanı da sürekli kendini geliştirmek için dünya ve ahirete faydalı çalışmalara ayırmak en güzelidir.
Program yaptıktan sonra dikkat edilecek husus da, kararlı ve istikrarlı olmaktır. Programa uymak için iradeli ve azimli olmak lazımdır. Bunun için gerekirse şahsiyetimizdeki zayıf noktaları öğrenip onları düzeltmek gerekebilir. Mesela “Hayır,” demeyi öğrenmek bunlardan biridir.
Bazı insanlar çok nazik ve hassas oldukları için hayatlarını istila eden kişilere “Hayır,” diyemezler. Aslında boş konuşan kişilerin konuşmalarını, şikayetlerini, dedikodularını dinlemek onlara hiçbir fayda sağlamaz. Bunu düşünerek onlara hayır demekten korkmamalıdır. Hatta belki sizin kararlı bir şekilde hayatınızı düzene sokmanız ona da ilham verebilir.
Bir başka çözüm de, proaktif olmaktır. Bazı insanlar yönetici karaktere sahiptir, bazıları ise hep yönetilen, maruz kalan durumundadır. Siz hep yönetilen ve maruz kalan durumunda iseniz biraz da süreçleri siz yönetmeyi deneyin. Mesela sizi boş konuşmalarla meşgul eden arkadaşlarınıza hayır demek yerine “gel birlikte kitap okuyalım,” “birlikte sohbete gidelim,” diyebilirsiniz. Eğer gelirse o da kazançlı çıkar. Gelmek istemezse bile siz elinizden geleni yapmış olursunuz.
Fırsatlardan Yararlanın
Zamanı etkili yönetmek için farklı yöntemlerden de yararlanılabilir. Bunun için yeni şeyler öğrenmeye, teknolojiden faydalanmaya açık olmak iyi olur. Mesela yolculuklarda geçen zamanı değerlendirmek için telefonunuza Kur’ân-ı Kerim, faydalı kitaplar yükleyip bunları okuyabilirsiniz. Yanınıza küçük boy risaleler, dua kitapları alabilirsiniz. Otomobil kullanmak gibi okuma yapamadığınız zamanlarda faydalı dersleri ve sohbetleri dinleyebilirsiniz.
Eldeki imkanları değerlendirirken daima gayeli ve şuurlu olmak gerekir. Mesela cep telefonunuzu elinize alırken belli bir gayeniz olmalıdır. Gayesizce elinize alırsanız zaman tuzaklarına takılırsınız. Zaman tuzaklarına yakalanmamak için bildirimleri kapatmak, çok gerekmedikçe bakmamak en iyisidir.
İnternette geçen zamanınızı kontrol altında tutmak için programlar yükleyebilirsiniz. Mesela çocuk ve gençler için uygulanan belli bir saatten sonra kapanmasını sağlayan bir program yükleyebilirsiniz. Zararlı, uygunsuz siteleri engelleyen programlar yükleyerek kendinizi muhafaza edebilirsiniz.
Sanal medya adresleri daha çok tıklanma alabilmek için bize tuzaklar kurmaktadır. Bunlara karşı uyanık olmak ve merak duygunuzu gereksiz şeylere dağıtmamak, daima “Bunun benim dünya ve ahiretime ne faydası var?” diye sorgulamak hayatımızı yönetmek için çok önemlidir.
Kendinize ve Ailenize Zaman Ayırın
Zamanı yönetmek demek sürekli yarış halinde koşuşturmak demek değil. Hatta tam aksine verimli olmak için mutlaka mola vermeli, kendinize zaman ayırmalısınız. Aile ve sevdiklerinize de zaman ayırmalısınız, tatil de yapmalısınız. Eğer biraz dinlenmezseniz beden ve zihin sağlığınız bozulur.
Dinimizde nefsin de bir hakkı olduğu, aile ve akrabaların da hakları olduğu, her şeye hakkını vermek gerektiği bildirilmiştir. Her hak sahibine hakkını verirken dikkat edilecek husus günah olan amellerden sakınmak ve mümkün olduğu kadar ölçüye dikkat etmektir.
Gıybet etmeden, çeşitli günahlara girmeden, hayırlı konuşmalarla, güzel bir şekilde sosyalleşmek zihin ve beden sağlığına faydalıdır. Allah için sevilen dostlar edinmek, onlara ikramda bulunmak, onların hal hatırını sormak ve insana sevap da kazandırır. Bu sebeple bu gibi hayırlı şekilde sosyalleşmek boşa harcanan zaman değildir.
Allah-u Zülcelâl hepimize razı olacağı şekilde bir hayat sürmeyi nasip eylesin. Amin.

REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ