SEYDA MUHAMMED KONYEVÎ -KS- HAZRETLERİNİ HASRETLE ANIYORUZ

SEYDA MUHAMMED KONYEVÎ -KS- HAZRETLERİNİ HASRETLE ANIYORUZ
2022 yılının 8 Şubat günüydü. Muhterem Muhammed Konyevî kuddise sırruh Seydâmızın fâni âlemden ebedî âleme irtihal haberini teessürle öğrenmiştik.
Seyda Muhammed Konyevî kuddise sırruh Hazretleri Allah’a yönelmek isteyen nicelerin imdadına yetişmiş günümüzdeki Allah dostlarındandı. Allah’a giden yolun rehberi olmak gibi çok mühim bir vazifeyi, en samimi niyetlerle, en hassas bir üslupla, son derece şevkle ve gayretle yerine getiriyordu.
Zahiri ilimlerde çok kıymetli İslâm âlimi olduğu gibi, maneviyat yolunda da Nakşibendi yolunun büyüklerinden Seyyid Muhammed Raşid El- Hüseyni Hazretleri’nin halifesiydi. Ondan aldığı icazetle tasavvuf yolunun doğru şekilde anlaşılmasına ve yaşanmasına ömrünü vakfetti. Seyda Muhammed Konyevi Hazretleri gibi, Allah dostu âlimler, kuru malumat anlatmaktan öte, kalplere Allah’ın sevgisini nakşeden muhabbet fedaileridir.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; “Allah’ın kullarından Allah’a en sevgili olanların, Allah’ın (nimetlerinden, rahmetinden ve affından bahsedip) Allah’ı kullarına sevdiren ve kulları da (doğru yola çağırarak) Allah’a sevdirenler” olduğunu bildirmiştir. (Beyhaki, es Sünenü-l Kübra)
Seyda Muhammed Konyevi Hazretleri ümmetin çok zor imtihanlardan geçtiği bir devirde yetişti. Ümmet-i Muhammed’in mazlum ve sahipsiz kaldığı, güçlü ve zengin kavimlerin elebaşılık ettiği küfür ve günah girdabına kapılmamak için çırpındığı mahrumiyetlerle dolu bir devirde yolumuzu aydınlatan kandillerden biriydi.
Hayatı ve Hizmetleri
Seyda Muhammed Konyevî kuddise sırruh 1942 yılında Mardin ili merkeze bağlı Konaklı köyünde dünyaya geldi. Babası çok faziletli, takva ehli bir insandı. Seyda’nın annesi ise, Hz. Ömer radıyallahu anh Efendimizin soyundandı ve meşhur Şeyh Musa-i Zolî’nin torunları olarak biliniyorlardı.
Seyda Hazretleri daha beş yaşında iken Kur’an-ı Kerim’i okumayı öğrendi ve hatmetti. Köylerine yakın bir mesafede olan ve Nakşî şeyhi olan Seyda Molla Abdulcelil’den tevbe aldı ve düzenli hatmelere devam etti.
Seyda Hazretleri küçük yaşta olmasına rağmen ibadetlerine azami hassasiyet gösterirdi. İlim öğrenmeye ve İslami yaşantıya çok meraklıydı. Fakat köylerinde ve yakın bir yerde medrese olmadığı için sistemli bir eğitime başlayamadı. Bu yıllarda içini ilim hasreti yaktı durdu. Menderes döneminden itibaren İslamî ilimlere baskılar biraz azalınca medreseler yeniden açılmaya başladı. Seyda hazretleri çok zor şartlar altında medrese tahsiline başladı. Birçok alimlerden ilim tahsil ettikten sonra, ilmini tamamlamak için son olarak, Nakşibendi yolu sâdâtlarından Gavs-ı Bilvanisi namıyla meşhur Seyyid Abdulhakim el-Hüseynî kuddise sırruh hazretlerinin halifelerinden, Şeyh Seyda Abdussamed-i Ferhendî Hazretleri’nin yanına gelmişti. Onun yanında bir yıl kaldıktan sonra, zahiri ilimlerden (medrese ilimlerini bitirerek) icazet almıştır. Şeyh Seyyid Abdussamed-i Ferhendî Hazretleri, güzel ahlakından dolayı onu kerimesiyle (kızı ile) evlendirmiştir.
Seyyid Abdulhakim el-Hüseynî Hazretleri vefat etmiş ve halifesi Seyyid Muhammed Raşid Hazretleri, insanlara Allah-u Zülcelal’in emir ve nehiylerini anlatmak suretiyle irşada başlamıştı. Seyda Konyevî kuddise sirruh, Seyyid Muhammed Raşit Hazretlerinin daveti üzerine, Seyyid Abdulhakim el-Hüseynî Hazretlerinin halifelerinden birisi olarak kayınpederi Abdussamed-i Ferhendi Hazretleriyle ile birlikte Menzil köyüne geldi.
Yirmi yıldan fazla Seyyid Muhammed Raşid Hazretlerinin yanında kaldı ve hizmetinde bulundu. Seyda Konyevî Hazretleri Menzil’de hem müezzinlik yapıyordu hem de müderristi. Medresesinde nice âlimler yetişti. 1990 yılında Mürşidi Muhammed Raşid Hazretleri Seyda Konyevî Hazretlerine, Nakşibendî yolunda irşad izni ve halifelik vermiştir.
Seyda Konyevî Hazretleri, Seyyid Muhammed Raşid Hazretleri’nin vefatından sonra bir yıla yakın teberrüken Menzil’de kaldı. Daha sonra Seyyid Muhammed Raşid kuddise sirruhun manevi işareti üzerine Konya’ya hicret etti.
Seyda hazretleri ömrünün sonuna kadar Konya’daki Reyhani köyünde insanlara Allah-u Zülcelal’in emir ve nehiylerini anlatmak suretiyle onların dünyada ve ahirette saadete kavuşmalarına vesile oldu.
Binlerce kişi şahittir ki hayatı boyunca zahiri ilimlerde yüzlerce talebe yetiştiren muhterem Seydamız, sayısız insanın günahlardan ve gafletten tevbe ederek, ibadet, taat ve zikir yoluna yönelmesine vesile olmuştu. O zorlu mahşer gününde ona olan muhabbetimiz ve hizmetimiz inşallah bizlere de fayda verir.
Seydamız seksen yıllık hayatında, ihlas ve samimiyetinin bereketiyle, ümmetin en zor zamanlarında dini ilimleri ihya etmek gibi büyük bir hizmette bulundu. Ardında bıraktığı sadaka -i cariye hükmündeki eserleriyle inşallah daha uzun bir müddet daha Din-i Mübin-i İslam’a ve Allah’a ihsan üzere kulluk etme yoluna hizmet etmeye devam edecek.
Allah-u Zülcelâl onun ilim ve maneviyat yolundaki bütün hizmetlerine kat kat mükafat versin. Mekanı Firdevs cennetlerinin en âlî makamları olsun.
O, hem malıyla, hem canıyla, hem evladıyla, hem ilmiyle, hem zamanıyla, hem gönül muhabbeti ve feyziyle çok hizmetlerde bulundu. Ümmetin bu kurak mevsiminde binlerce gönlü muhabetiyle, feyziyle yeşertti, ihya etti.
Elbette yolumuzu aydınlatan büyüğümüzün aramızdan ayrılması çok acıydı. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Ayrılık acısı bütün gönül ve yol arkadaşımız olan sofi kardeşlerimizin yüreğine kor ateş gibi düştü.
Bu acı karşısında tek tesellimiz, kendisi bize ve fani aleme veda etse de arkasından bu yolu aynı titizlikle devam ettirecek olan bir evlat ve halef yetiştirmiş olmasıdır.
Bize düşen, bir gün sıra bize gelip bu fani aleme veda edeceğimiz ve bu nurlu yolun rehberleriyle birlikte Liva’ul Hamd sancağı altında Allah’ın Habibinin yanında toplanacağımız güne kadar bu yola sadık kalmaktır.
Allah-u Zülcelal, ardında bıraktığı eserlerinin kıymetlerini bilip istifade etmeyi nasip etsin. Dünyada müşerref kıldığı gibi, ahirette de şefaatlerinden mahrum eylemesin. Âmin.