Teyemmüm Ve Teyemmümle İlgili Meseleler

  • 05 Mayıs 2015
  • 1.569 kez görüntülendi.
Teyemmüm Ve Teyemmümle İlgili Meseleler
REKLAM ALANI

Su bulamama ya da suyu kullanmaya mani bir durum olduğunda kişi nasıl abdest alacaktır? İbadetlerini nasıl yapacaktır? Nasıl temizlenecektir? Bu soruların tek bir cevabı vardır; Teyemmümle… Peki, teyemmüm nedir? Şartları nelerdir? Nasıl yapılır? Teyemmümü bozan şeyler nelerdir? Ve ölçüleri nelerdir? Bu yazımızda, fıkhi olarak bu soruların cevapları verilmiş ve teyemmümün yapılışı anlatılmıştır.  

 

Teyemmüm nedir?

REKLAM ALANI

Teyemmüm, lügatte, kasıd mânasındadır. Dinî ıstılahtaki mânası ise; pâk ve temiz toprak ile kolları ve yüzü, özel bir şekilde meshetmek demektir. “Su bulunmadığı veya bulunsa da kullanma gücü olmadığı zaman, temiz toprak cinsinden bir şeyle hadesi (abdest almak veya gusl gerektiren hal) gidermek amacıyla yapılan hareketleri” dile getirir.

 

Hükmî pisliği temizleme yollarından biri de teyemmümdür. Teyemmüm; ellerinin içiyle yeryüzü cinsinden (toprak, kiremit, kum gibi) bir şeye vurup yüzünü yıkar gibi bir defa sıvazlamak, tekrar aynı şekilde vurup, sol eliyle sağ kolunu, sağ eliyle de sol kolunu dirseklerle beraber birer defa sıvazlamak (meshetmek) ve bunları temizlenme niyyetiyle, yani rastgele değil de, teyemmüm kastıyla yapmaktır.

 

Teyemmümün farzı ikidir: Niyet ve yüzü, kolları sıvazlayıp meshetmek üzere, ellerle iki vuruş.

 

Teyemmümün tam olabilmesi için; suyu kullanmaktan aciz olmak, teyemmüm edecek şeyin temiz olması, teyemmüm edilen organların her yerini sıvazlamak; şarttır.

 

ÖLÇÜ: Toprak, kum, kiremit, tuğla, beton, taş, kireç, alçı ve çömlek gibi şeylerle, tozları olmasa dahi teyemmüm yapılır. Cünüp, âdetli, lohusa ve abdestsizin teyemmümleri aynıdır. Yani gusül ve abdest niyetiyle teyemmüm yapılabilir…

 

Teyemmüm, sadece bu ümmete mahsus bir kolaylıktır. Mü’minler, su yokluğunda veya su bulunmakla birlikte hastalık ve sair gibi suyu kullanmanın imkânsız hâle geldiği bazı durumlarda, cünüplük veya abdestsizlik gibi hades hâlinden teyemmüm vasıtasıyla kurtulurlar. Böylece ellerinde olmayan bir sebepten dolayı, Allah’a ibadet ve kulluktan geri kalmamış olurlar.

 

Teyemmümün, bu ümmete Allah’ın hususî bir lütfu ve ihsanı olduğunu Resulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz şu şekilde belirtmişlerdir: “Benden önce kimseye verilmeyen beş şey bana verildi: Bunlardan birisi de, yerin (toprağın) bana mescid ve temizleyici kılınmasıdır. Binaenaleyh kime nerede namaz vakti gelirse, hemen orada namazını kılsın.”

 

Bu hadisten anlaşıldığı gibi, toprak, Müslümanlar için, hem üzerinde namaz kılabilecekleri temiz bir madde (namaza mâni bir pislik olmamak şartı ile), hem de aynı zamanda su bulunmaması hâlinde teyemmüm vasıtasıyla suyun yerini tutacak temizleyici bir unsur kılınmıştır.

 

Teyemmüm, Hicrî 5. veya 6. yılda meydana gelen benî Müstalik seferi sırasında, Mâide sûresinin altıncı ayetiyle meşrû’ kılınmıştır. Teyemmümün hükmünü bildiren ayet-i kerîmenin sonunda: “Allah, bununla size güçlük dilemez. Fakat sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Tâ ki şükredesiniz” buyrulmaktadır.

 

Bu ifadeden, teyemmümün müminlere kolaylık ve rahmet olduğu, müminlerin mânevî temizliklerini ihmal etmemelerine vesile teşkil ettiği anlaşılmaktadır.

 

Hanefi Mezhebine Göre Teyemmüm

Hanefi mezhebine göre, teyemmümün farzı ikidir:

1) İki eli temiz toprağa vurup yüzü meshetmek.

2) İki eli tekrar toprağa vurup, dirseklere kadar kolları meshetmek (sıvazlamak).

 

Yine Hanefi mezhebine göre, bu farzlardan hariç, teyemmümün sahih olabilmesi için bazı şartlar da vardır.

  1. Niyet: Niyetin mahiyeti, yapılması istenen şeye kalbi bağlamaktır. Vakti; kendisiyle teyemmüm edilecek şeylerin üzerine ellerin vurulduğu zamandır. Teyemmümün niyetinin sahih olması için şu üç şeyden birine niyet etmek şarttır. a) Hadesten (abdestsizlikten) taharete niyet etmek. b) Namazı mübah kılmaya niyet etmek. c) Şükür secdesi, tilavet secdesi, cenaze namazı, Kur’an’ı elle tutmak veya Kâbe’yi tavaf etmeye niyet etmek.

 

Bu üç şeyden birisine niyet edilmeksizin alınan bir teyemmüm ile namaz kılınmaz. Sadece teyemmümü niyet etmek yeterli değildir. Bu duruma göre su bulamayan abdestsiz bir kimse, Kur-an’ı eline almak veya bir mescide girmek niyetiyle teyemmüm etse, bu teyemmüm ile namaz kılması sahih olmaz. Çünkü bu gibi işler özel olarak kastedilen işlerden değildir. Ancak cünüp olan bir kimse, Kur’an okumayı kastederek teyemmüm ederse namaz kılabilir. Çünkü küçük hades sahibinin Kur’an okuması caizdir. Cünüp kimsenin ise caiz değildir.

 

Teyemmüm, niyetsiz olmaz. Bizzat abdestsizlik veya cünüplükten temizlenmeye niyet edilmeden alınacak teyemmüm sahih değildir. Hâlbuki gusül ve abdestte niyet şart değil, sünnettir.

 

2- Teyemmümü mubah kılacak bir sebebin bulunması. Su bulunmamak veya bulunsa bile, onu kullanmaya mâni hallerin zuhur etmesi gibi.

 

3- Mesh ederken teyemmüm azalarını tamamen mesh etmek. Meselâ, sakal başları ile kulak arasındaki kılsız bölge, kaş ile göz arası, burnun her yanı meshedilmeli, yüzükler yerlerinden oynatılmalı, parmaklar hilâllenmelidir. Diğer bir görüşe göre, teyemmüm azalarının dörtte üçü meshedilse kâfidir.

 

4- Teyemmüm meshini elin tamamı ya da parmakların çoğu ile yapmak. Teyemmümde, azaları mesh, ellerin tamamıyla veya en az üç parmakla yapılır. Buna göre iki parmakla yapılan mesh sahih değildir.

 

5- Teyemmüm yaparken hayız, nifas ve abdestsizlik gibi, teyemmüme aykırı hallerin kesilmiş olması. Teyemmüm alırken, abdest bozucu bir halin de bulunmaması şarttır. Meselâ, burnu kanar halde alınan abdest sahih olmadığı gibi, teyemmüm de sahih değildir.

 

6- Mum, iç yağı ve yağlı boya gibi teyemmümün meshine engel olan şeylerin vücuttan temizlenmesi. (Durrü’l-Muhtar; 1/213-228, Meraki’l-Felah; 19)

 

7- Teyemmüm yapılacak nesnenin, sırf toprak olması gerekmez. Kum, alçı, mermer, tuğla, madenî tuzlar, zümrüt, yâkut gibi topraktan çıkan ve toprak cinsinden sayılan maddelerle de teyemmüm alınabilir.

 

Hanefi mezhebine göre, namaz vakti girmeden önce teyemmüm etmek sahihtir. Bir kimse aldığı teyemmümle istediği kadar farz ve nafile namaz kılabilir.

 

Şafii Mezhebine Göre Teyemmüm

Şafii mezhebine göre, teyemmümün farzları şunlardır:

  1. Niyet: Niyetin toprağı taşıma ve yüzün bir kısmını meshetmeyle birlikte olması gerekir. Bu da iki kısımdır:
  2. a) Farz namaz, tavaf ve cuma hutbesi gibi farz olan her hangi bir şeyin mübah kılınması için niyet getirmektir. Bir farzı mübah kılmak için niyet getiren kimse, o teyemmümle farzı eda edebildiği gibi, nafile namazını da eda edebilir.
  3. b) Nafile namaz gibi her hangi bir nafile ibadeti mübah kılmak için niyet getirmek. Bir kimse mutlak niyetini veya nafile namaz niyetini getirirse, sadece nafile namazını kılabilir. Teyemmüm niyeti; “Farz namazı mübah kılmaya niyet ettim.” şeklinde olmalıdır. Hadesi kaldırdım şeklinde bir niyet kafi değildir.

 

  1. Meshedilecek organa toprağı taşımak: Buna göre bir kimse rüzgara karşı durur, yüz ve ellerine gelen toprağı bulaştırırsa kafi gelmez. Fakat avuçlarıyla rüzgarın savurduğu toprağı alır, yüzüne nakledip meshederse kafidir.

 

  1. Önce yüzü, sonra elleri dirseklerle birlikte meshetmek,

 

  1. Tertibe riayet etmek: Yani önce yüzü sonra elleri meshetmek gerekir. (Muğni’l-Muhtac; 1/97-99)

 

Şafii mezhebine göre, teyemmümün şartlarında da geçeceği üzere, vakit girmeden evvel teyemmüm etmek sahih değildir. Bu sahih olmadığı gibi, vaktin girdiğini bilmeden teyemmüm etmek de sahih değildir. Su bulunmadığından dolayı teyemmüm edildiği için bu teyemmümle ancak bir farz namaz kılınabilir. Fakat vakit içerisinde istediği kadar nafile kılabilir.

 

Şafii mezhebine göre, teyemmümüm şartları şunlardır:

1- Hastalık veya suyun bulunmayışı gibi bir mazeretin bulunmasıdır.

2- Vaktin girdiğini bilmesi.

3- Vaktin duhûlünden (girmesinden) sonra suyu aramak.

4- Tozu bulunan temiz bir toprak ile olması.

5- Suyu bulup da hastalık gibi bir mazeretten dolayı, teyemmüm eden kimsenin teyemmümden evvel mevcut olan necaseti gidermesidir.

 

Sünnet üzere teyemmüm nasıl alınır?

Teyemmüm edecek olan kimse, önce teyemmüme kalben ve dil ile niyet ederek, ellerini parmaklarının arası açık olarak temiz bir toprak veya toprak cinsinden bir madde üzerine koyup ileri doğru sürer. Sonra geriye çeker. Sonra ellerini çırparak fazla tozları silkeler. Bundan sonra iki eli ile yüzünün her tarafını kaplayacak şekilde mesheder. Böylece toprağa birinci vuruş yerine getirilmiş olur.

 

Sonra tekrar önceden yaptığı gibi, iki elini toprağa vurur, ellerini ileri-geri sürter, fazla tozu silkeler. Bundan sonra sol elinin işaret parmağı ile baş parmağını birbirinden ayırır, kalan üç parmağın iç kısmı ile sağ elinin arkasını dirseğine kadar sıvazlar. Önceden ayırmış olduğu işaret ve başparmağı ile de iç kısmını sıvazlar. Böylece sağ kolun meshi bitmiş olur.

 

Sıra sol kolun da bu şekilde meshedilmesiyle, teyemmüm tamamlanmış olur.

 

Görüldüğü gibi, teyemmümde önce niyet edilmekte, sonra eller toprağa iki kere vurularak birinci vuruşta yüz, ikinci vuruşta da sırasıyla ağ ve sol kollar sıvazlanmaktadır.

 

Teyemmümü Bozan Şeyler

1) Abdesti bozan veya guslü gerektiren şeylerin hepsi, teyemmümü de bozar. Meselâ, teyemmümlü kimsenin burnunun kanaması gibi.

 

2) Teyemmümü meşrû kılan özür hâlinin ortadan kalkması da teyemmümü bozar. Suyun bulunması veya suyu kullanmaya mâni özür veya ihtiyaç hâlinin zâil olması gibi. Suyu bulmanın veya suyu kullanmaya mâni olan hallerin ortadan kalkmasının üç durumu vardır:

 

  1. a) Namaza başlamadan evvel su bulunsa veya özür hâli ortadan kalksa, teyemmüm hemen bozulur. Namaz için abdest almak gerekir.
  2. b) Namaz içinde su görülse veya özür hâli kalksa, teyemmüm de, namazda bozulur. Namazı, abdest alarak yeniden kılmak gerekir.
  3. c) Namaz kılındıktan sonra su bulunsa veya özür hâli ortadan kalksa, teyemmüm bozulur, fakat namazın iadesi gerekmez.

 

ÖLÇÜLER

*  Abdest azalarının yarısında veya ekserisinde yarası olan kimse teyemmüm eder.

 

* Bir yerde mahpus kalan kimse, temiz su ve temiz toprak bulamasa, İmam-ı A’zam ve İmam-ı Muhammed’e göre, namazını sonraya bırakır. Ebu Yûsuf’a göre ise, bir şey okumaksızın namazın bütün rükünlerini yapar. Başka bir tabirle taklîden namaz kılar. Bil’âhare kurtulunca da kaza eder.

 

* Hacıların hediye için taşıdıkları Zemzem suyu ile başka bir su bulunmazsa gusledilir. Teyemmüme gidilmez.

 

* Boy abdesti alması gereken kimse, sadece abdeste yetecek kadar su bulsa, teyemmüm eder. O suyu kullanması gerekmez.

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ