İBRET-İ ALEM / Din Gününün Maliki

  • 10 Aralık 2024
  • 34 kez görüntülendi.
İBRET-İ ALEM / Din Gününün Maliki
REKLAM ALANI

İBRET-İ ALEM
Din Gününün Maliki
Ahmed Özkan

“Ödül ve ceza gününün tek hakimi.” (Fâtiha; 4)
Her gün onlarca defa okuduğumuz mübarek bir âyet-i kerime.
Mâlik (Hâkim) olan yüce Allah emreder ve yasaklar. Sevap ve ceza verir. Mülkünde her çeşit tasarrufu yapar.
Yüce Allah Din (ödül ve ceza) gününün sahibi olduğu gibi her günün sahibidir. Özellikle “Din gününün sahibi” buyurulması, o gün herkesin yaptıklarının karşılığını hayır ise hayır, şer ise şer göreceğinden dolayıdır.
O gün yüce Allah’ın mülkü, adaleti ve hikmeti zahir olur. O gün kimsenin başkası için bir şey yapamadığı gündür.
“Evet Din (ceza) günü nedir bilir misin? O gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah’a kalmıştır.” (İnfitâr; 18,19)
O gün âmir memur, padişah raiyye, hür ve köle, zengin fakir, siyah beyaz, öncekiler sonrakiler, zalimler mazlumlar, yerde ve gökte herkes yüce Allah’ın azametine, yüceliğine boyun eğerek ve yüce Allah’ın sevabını umarak, ikabından da korkarak kendisi için çıkacak olan kararı, verilecek olan hükmü beklemektedir.
Ey Din gününün yegâne sahibi deyyân olan Yüce Allah! Senden başkasına secde etmedik, Sende başka hiç kimseye boyun eğip ibadet etmedik. Din günü bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize rahmetinle muamele eyle. Âmîn.
YÜCE ALLAH -CC-
Azîymun la tuhîytu bihizzunûnu,
Bikabzatihi tteharruku ve ssukûnu.
Tealallahu hâliku külli şey’in,
Mukaddiruhu ile ecelin yekûnu.
İza mâ fuzte minhu bittecelli,
feküllü şedaidi ddünyê tehûnü.
Allah Azîmdir, büyüktür, zanlar ve tahminler O’nu ihatâ edemez, kuşatamaz. Her hareket ve sükun O’nun tasarrufundadır. Her şeyi yaratan ve onun için belli bir zaman takdir eden Allah yücedir.
(Ey kul)! Eğer sen yüce Allah’ın tecellisine mazhar ve lâyık olabilirsen, dünyanın bütün zorlukları sana kolay gelir.
Azim, hakirin zıddıdır. Büyük, küçüğün zıddıdır. Yüce Allah hem Azimdir, hem de kebirdir.
Yüce Allah’ın tecellisine mazhar olmak için bilinmesi ve yapılması gereken şeyler, takib edilmesi uygun olan yol ve yordam ise ayrı bir dersin konusudur.
Ey yüce Allahım! Mübarek isimlerinin ve İsm-i A’zam’ın hürmetine bizlere ve bütün mü’min kardeşlerimize dünya ve ahiret zorluklarını âsân eyle, bizlere rahmetinle tecelli eyle. Âmîn.
ALLAH’A KAÇIN (SIĞININ)
Felce’ ileyhi ize eradte saâdeten,
Verfa’ yedeyke ve nêdî yê Allâhu.
Ey kul (Ey mü’min) eğer sen dünya ve âhirette saadet istiyorsan yüce Allah’a iltica et, O’na sığın. Yüce Allah’a iltica ve sığınmanın gereği olarak ellerini kaldır ve “Ey Allahım” de.
Yani Allah de ve O’na sığın, O’na iltica et ve O’na kaç. Bir şeyden veya bir kimseden korkan o şeyden veya o kimseden kaçar ama Yüce Allah’tan korkan O’ndan değil, O’na kaçar.
Kur’an-ı Kerim bu hakikate şöyle değinmektedir:
“Allah’a kaçın (sığının.)” (Tûr; 50)
Salih amel işleyerek Allah’ın azabından Allah’a şirkten imâna, şeytana uymaktan Rahmân’a uymaya, masivadan O’na kaçın. Ona isyan etmekten ona itaat ve taate, onun gazabından -rahmetine, ikâbından affına ve sevabına kaçın.
Allah’ın gizli ve açık sevmediği şeylerden gizli ve açık sevdiği şeylere, cehaletten ilme, küfürden imana, gafletten zikre huzura ve uyanık olmaya kaçın. Kaza ve kaderinden yine kaza ve kaderine kaçın.
Yüce Allah’ın Esma ül- Hüsna’sı Allah ismi celiline izafe ediliyor, Rahim olan Allah Rahmân olan Allah Aziz olan Allah celil olan Allah gibi.
Fakat Allah olan Rahman Allah olan rahim denmiyor. Bunun sebebi ve hikmeti, Yüce Allah’ın bütün güzel isimleri tahalluk yani onlarla ahlaklanmak içindir ama Allah ismi celil’i ona teallûk yani Ona bağlanmak içindir.
Allah ismi celil’inin İsm-i A’zam olduğunu söyleyen çok âlim vardır.
Bazılarına göre Kur’an-ı Kerim’de üç sürede (Bakara, Al-i İmrân, Tâhâ) geçen Hayy ve Kayyum İsm-i âzamdır.
Bazılarına göre ise Ya zel celâli vel ikrâm ism- i âzamdır.
Bu son mübarek isim ile ilgili Rasûlullah efendimizin şöyle emrettiği rivayet edilmektedir.
“Ya Zelcelal-i vel-ikram’ı ısrarla ve devam ederek çok söyleyin.” (Tirmizî; Hadis no: 5225)
Allah’tan başkasına kaymamak, başkasının kucağına düşmemek ve Yüce Allah ile mutmain olmak ve yetinmek için yâ zel celali vel ikramı çok söylememiz emrediliyor.
Ey Hay ve kayyum olan, Celal ve ikram sahibi olan Yüce Allah’ım, bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi Seni seven, Senden korkan, Seni uman, kapında bekleyen ve ayrılmayan, Seninle mutmain olan, gözü başkasına ve başkalarına kaymayan kullarından eyle. Âmîn.
ALLAH RAZIYSA YETER
اِذَا كُنْتَ عَنّىِ يَا مُنَى الْقَلْبِ رَاضِيًا
أَرَى كُلَّ مَنْ فِى الْكَوْنِ لِى يَتَبَسَّمُ
İza künte anni yâ münel kalbi râziyan,
Era külle men filkevni li yetebessemü.
Ey kalbimin son arzusu ve gayesi olan yüce Allahım! Eğer Sen benden razı olursan, kâinatta bulunan herkesi benden memnun, mesrûr ve yüzüme tebessüm eder görürüm.
Bu hususta bir başkası da şöyle der:
فَإِنْ رَضِيتَ فَكُلُّ شَئٍ سَاهِلٌ
وَاِنْ حَصَلْتَ فَكُلُّ شَئٍ حَاصِلٌ
Fein radıyte feküllü şey’in sêhilün
Ve in hasalte fe küllü şey’in hâsilün.
Allahım! Eğer Sen benden razı olursan, her şey kolay olur. Senin rızan, sevgin hasıl ve nasib olursa her şey hasıl olur, her arzum yerine gelir.
O’na salat ve selam olsun, Rasûlullah Efendimiz Taif yolculuğunda gördüğü bunca eziyete, yaşadığı bunca meşakkate rağmen dönüşte yolda meşhur bir duası vardır. O duada konumuzu ilgilendiren bir cümle şöyledir: “Allah’ım! Sen bana gazab etmiyor ve kızmıyorsan benim için hiçbir şeyin önemi yoktur.”
Eğer bir kul, Yüce Allah’ın tasarruflarından ve yaptıklarından razı olursa, yüce Allah da ondan razı olur. Allah rızası bir kula nasib olunca da her işi, her adımı, her fiili ve söylemi, her sözü güzel olur. Susması, konuşması bakması, dinlemesi yüce Allah rızası için olur. Hatta sevinmesi, kızması, gidiş gelişi oturup kalkması, uykusu kısacası her şeyi Yüce Allah’ın rızası için olur.
“De ki: “Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbî olan Allah içindir.” (En’âm; 162)
Allahım, bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi razı olduğun ve senden razı olan kullarından eyle, Âmîn.

REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ